Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 445 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 4910 - Esas Yıl 2014





Mahkeme : 2. Asliye Ceza MahkemesiSuç : Kenevir ekmeHüküm : Hükmün açıklanması sonucu mahkûmiyet Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Sanık hakkında Mahkemece 28.03.2012 tarih 2012/4 esas ve 2012/310 karar sayılı ilam ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın itiraz edilmeksizin 13.04.2012 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içerisinde 03.07.2012 tarihinde sanığın işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle sanık hakkında Ödemiş Sulh Ceza Mahkemesi'nce 14.03.2013 tarih 2012/1292 esas ve 2013/452 sayılı karar ile “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan 1 yıl hapis cezası ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilerek, incelemeye konu bu davada hükmün açıklanması yönünden değerlendirilmesi için ihbarda bulunulması üzerine Mahkemece hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de, Sözü edilen 14.03.2013 tarihli mahkûmiyete konu 03.07.2012 tarihinde işlenen suçun, sanığın daha önce 14.09.2005 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan ve 13.04.2012 tarihinde kesinleşen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlediği anlaşıldığından, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasındaki “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, kesinleşmiş olan hükümle ilgili olarak uyarlama yapılıp CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi gerektiğinden, bu mahkûmiyetin hükmün açıklanmasını gerektirir nitelikte olmadığının gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, 09/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.