Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 431 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5786 - Esas Yıl 2015
Suç : Uyuşturucu madde ithal etmeSuç Tarihi : 28/04/2015Hüküm : MahkûmiyetDosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :Sanıklar A.., H... ve F.... müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin süresinden sonra olması nedeniyle; 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrası uyarınca halen yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 318. maddesinin 1. fıkrası ile 5271 sayılı CMK'nın 299. maddesi gereğince reddine karar verilerek, duruşmasız inceleme yapılmıştır. Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Gerekçeli karar başlığında sanıklar “A... H..., H... S... ve F... H...”nun isimlerinin “A.. H.., H.. S.., F.. H.. ” olarak yanlış yazılması,2- Ş.... ...'a gitmekte olan yolcu otobüsü A...'da durdurularak, arama kararı uyarınca yapılan arama sonucu sanıkların üzerinde toplam 6790 gram esrar bulunduğu; bu maddenin başka bir ülkeden Türkiye'ye getirildiğine ilişkin hiçbir delil olmadığı halde, sanıkların suç konusu esrarı S...'den getirdiklerini söyleyerek ithal suçunu kendi beyanları ile ortaya çıkardıkları ve etkin pişmanlıkları nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 192. maddesinin 1. fıkrası gereğince "uyuşturucu madde ithal etme" suçundan ceza verilemeyeceği; sabit olan fiillerinin TCK'nın 188. maddesinin 3. fıkrasında tanımlanan "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçunu oluşturduğu gözetilmeden, bu suç yerine "uyuşturucu madde ithal etme" suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması, 3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı ile sanıklar A..., H... A...ve F... müdafileri ve sanıklar H..., F... ve A...nun temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, resen de temyize tabi olan hükümlerin BOZULMASINA, tutuklama koşullarında değişiklik olmaması ve tutuklama tarihine göre sanıklar A..., H... ve F...hakkındaki salıverilme isteğinin reddine, 16/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.