Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4301 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3685 - Esas Yıl 2014





Yüksek Adalet Bakanlığı’nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesi'nce 22.03.2013 tarihinde 2010/459 esas ve 2010/578 karar sayı ile verilen mahkûmiyet hükmünün kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 11.04.2014 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:İncelenen dosyadan;a) Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesi'nce 21.09.2010 tarihinde 2010/459 esas ve 2010/578 karar sayı ile sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca sadece tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin olarak verilen kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği, b) Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı aşamasında, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nce sanıktan alınan 13.03.2012 ve 27.03.2012 tarihli örneklerde uyuşturucu madde tespit edildiğinin bildirilmesi üzerine, Alaşehir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü'nce sanığın uyuşturucu madde kullandığı belirtilerek suç duyurusunda bulunulduğu, sanığın belirtilen eylemi nedeniyle açılan kamu davasının Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2012/522 esas numarasına kaydedildiği, Mahkemece 22.03.2013 tarihinde 2012/522 esas ve 2013/316 karar sayı ile aralarında bağlantı bulunduğu gerekçesiyle bu dosyanın, aynı Mahkemenin 2010/459 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği,c) Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesi'nce 22.03.2013 tarihinde 2010/459 esas ve 2010/578 karar sayı ile, sanığın birleşen 2012/522 esas sayılı dosyasına konu eyleminden dolayı ceza tertibine yer olmadığına, sanığın tedbiri ihlal etmesi nedeniyle TCK'nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hükmolunan hapis cezasının TCK'nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği Anlaşılmıştır.Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında;«Dosya kapsamına göre;1- Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 17/10/2011 tarihli ve 2011/13908 esas, 2011/56084 karar sayılı ilamında yer alan, “... ceza tayin edilmeden sadece tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanması ve bu kararın kesinleşmesinden sonra tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirine uymayan sanık hakkında hapis cezasına hükmolunması durumunda, gerek CMK'nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması gerekse TCK'nın 51. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesi mümkün olduğundan ...” şeklindeki yeni tarihli içtihadı dikkate alındığında, Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesinin 22/03/2010 tarihli ve 2010/459 esas, 2010/578 sayılı ek kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi uyarınca sanığın 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanunu'nun 51. maddesine göre bu cezasının ertelenmesine ve Yargıtay 10.Ceza Dairesinin 24/06/2008 tarih, 2008/3316 esas ve 2008/10566 karar sayılı içtihadı uyarınca mezkur suçlarda hükmün açıklanmasına dair hükümler uygulanamayacağı için sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair karar verilmesinde,2- Sanık hakkında daha önce 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesinin 21/09/2010 tarihli ve 2010/459 esas, 2010/578 sayılı kesinleşen kararının yerine getirilmesi sırasında, yeniden uyuşturucu madde kullanması sebebiyle denetimli serbestlik tedbirine uymadığı gerekçesiyle Alaşehir Cumhuriyet Başsavcılığının 15/05/2012 tarihli 2012/1537 soruşturma numaralı ve 2012/389 sayılı iddinamesine istinaden Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/522 esas sayılı dosyasında yeni esas alarak yargılama yapılması ve daha önce sanık hakkında hüküm kurulan Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesinin 21/09/2010 tarihli ve 2010/459 esas, 2010/578 karar sayılı dosyası ile yeni esasa kaydedilen bu dosyanın sanığın ayrı fiil ve ayrı cezayı gerektiren eylemleri olmasına rağmen bu husus gözetilmeden Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesinin 22/03/2013 tarihli ve 2012/522 esas, 2013/316 sayılı kararı üzerine birleştirilmesinde,İsabet görülmemiştir.» denilerek, Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesi'nin 22.03.2013 tarihli hükmünün bozulması istenmiştir.Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesi'nce 21.09.2010 tarihinde 2010/459 esas ve 2010/578 karar sayı verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazına ilişkin, Alaşehir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü'nün 2012/33 DS sayılı infaz dosyasının dosya içinde bulunmadığı anlaşıldığından, söz konusu eksikliğin giderilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.