Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4200 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3134 - Esas Yıl 2016





Mahkeme : Ağır Ceza MahkemesiSuçlar : a) Uyuşturucu madde ticareti yapma (sanık ... hakkında) b) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma (her iki sanık hakkında) Hüküm : MahkûmiyetDosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "Sanık ... yönünden: 08/08/2015; 12/08/2011, sanık ... yönünden: 08/08/2015; 29.11.2015" yerine, “12.08.2015” olarak yazılması, Mahkeme tarafından düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.A) Sanık ... hakkında "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:Sanığın da imzası bulunan 08.08.2015 tarihli olay tutanağına göre, sanığın ... AVM'nin otoparkında uyuşturucu madde kullanırken diğer şüpheli ...'la birlikte yakalandığı, aynı gün alınan kan örneklerinde de uyuşturucu madde bulunduğunun 14.09.2015 tarihli Adli Tıp Kurumu raporuyla tespit edildiği, ikrarının sonuca etkisi olmadığı,13.10.2015 tarihinde verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın infazı sırasında 25.11.2015 tarihinde uyuşturucu madde satın alarak ihlalde bulunması üzerine 21.12.2015 tarihli iddianameyle 08.08.2015 tarihli eyleminden dolayı, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kamu davası açıldığı, 29.11.2015 tarihinde de üzerinde tekrar uyuşturucu maddeyle yakalanması nedeniyle 03.02.2016 tarihinde ayrı bir kamu davası daha açıldığı, iki davanın birleştirilerek, zincirleme suçtan hüküm kurulduğu anlaşıldığından, diğer sanık ...'un suçunun ortaya çıkmasına katkıda bulunmuş ise de zincirleme suçlarda, zincire dahil tüm suçlar yönünden TCK'nın 192/3. maddesinin uygulanma şartları varsa, ancak o takdirde etkin pişmanlık hükümleri uyarınca ceza indirimi uygulanabileceğinden, eylemlerden birinin etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektirmemesi halinde, (daha ağır sonuç doğuran suça göre temel ceza belirlenip TCK'nın 43.maddesi uyarınca arttırım yapıldığından) zincirleme suç durumunda etkin pişmanlık hükümlerinin fiilen uygulama yeri bulunmaması ve mahkemenin 2 ila 5 yıl arasında öngörülen temel cezayı 3 yıl olarak belirlerken, alt sınırdan uzaklaşma gerekçesi yasal ve yeterli olup, fiil ile ceza arasında bir oransızlık görülmemesi nedeniyle tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,B) Sanık ... hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi: 08.08.2015 tarihinde uyuşturucu madde kullanırken yakalanan diğer sanık ... ve tanık ...'ın, el konulan uyuşturucu maddeyi ... denilen şahıstan aldıklarını söyleyerek sanık ...'un eşkalini vermeleri üzerine, emniyet görevlilerince adı geçen ... isimli şahsın 12/08/2015 tarihinde ... AVM karşısındaki minibüs durağında beş paket eroinle yakalandığı, sanığın ... ve ... uyuşturucu madde satmadığını, uyuşturucu madde kullanıcısı olduğunu savunmasına rağmen, atılı suçu ... ve ... aşamalardaki beyanları, telefon görüşme kayıtları, ... ve diğer tanık anlatımları ile sabit olup, ... ve ilker'den elde edilen uyuşturucu maddeler suç delili olarak yeterli olduğundan, yakalandığında üzerindeki uyuşturucu maddeleri kendi rızasıyla görevlilere teslim etmesi, dosya içeriğine göre etkin pişmanlık kapsamında değerlendirilmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir.Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, hükmolunan cezanın miktarı ile tutuklama tarihine göre sanığın salıverilme isteğinin reddine,C) Sanık ... hakkında "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 2, 3 ve 4. fıkraları uyarınca,12.08.2015 tarihinde 5 paket eroinle yakalanıp kanında da uyuşturucu madde bulunan sanık hakkında Cumhuriyet savcısı tarafından kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilerek, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması yahut uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, sanık hakkında kamu davası açılması gerekirken, kovuşturma şartı gerçekleşmeden açılan kamu davasına devam edilerek hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,19.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.