Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 40 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 3073 - Esas Yıl 2016





Mahkeme : Ağır Ceza MahkemesiSuç : Zincirleme olarak uyuşturucu madde ticareti yapmaHüküm : Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetDosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :Aralarındaki bağlantı nedeniyle Dairemizin 2016/3078 esasında kayıtlı Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 31/03/2016 gün ve 2016/62 esas sayılı dosyası ile birlikte incelenmiştir.A) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesi: Sanığın “uyuşturucu madde ticareti yapma” ve “kenevir ekme” şeklindeki eylemleri iki ayrı suç oluşturmasına rağmen TCK'nın 44. maddesinde yer alan fikri içtima hükümleri uygulanarak ağır olan suçtan hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamıştır. Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, B) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen beraat hükmünün incelenmesi:03.09.2015 tarihli olay tutanaklarının içeriğine, Tarsus İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün 12.01.2016 tarihli uzmanlık raporuna, sanığın aşamalardaki savunmasına ve dosyadaki diğer bilgi ve belgelere göre; evinde ele geçirilen 4 parçadan ibaret net 81 gram esrarın, kardeşi olan diğer sanık ...'a ait olduğunu, ... tarafından geri alınmak üzere evine getirilip bırakıldığını söyleyerek, sanık ...'ın suçunu ve kendisinin de başkasına ait uyuşturucu maddeyi evinde bulundurma suçunu ortaya çıkardığı anlaşıldığından TCK'nın 188/3 ve 192/3. maddeleri gereğince mahkûmiyeti yerine beraatine karar verilmesi,Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,C) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:1-Sanığın “uyuşturucu madde ticareti yapma” ve “kenevir ekme” şeklindeki eylemleri iki ayrı suç oluşturması nedeniyle ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, şartları oluşmadığı halde TCK'nın 44. maddesinde yer alan fikri içtima hükümleri uygulanarak ağır sonuç doğuran suçtan hüküm kurularak sanığa eksik ceza tayini, 2- Sanık hakkında 03.09.2015 ve 04.10.2015 tarihinde işlediği ileri sürülen “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçu nedeniyle 19.01.2016 tarihli iddianame ile Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne temyiz konusu bu davanın açıldığı, dosyadaki bilgi ve belgeler ile bağlantılı dosyadan edinilen bilgilere göre; 01.12.2015 tarihinde işlediği ileri sürülen “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçu nedeniyle 09.02.2016 tarihli iddianame ile, 14.11.2015 ve 20.11.2015 tarihinde işlediği ileri sürülen “zincirleme olarak uyuşturucu madde ticareti yapma” suçu nedeniyle 31.03.2016 tarihli iddianame ile adı geçen mahkemeye kamu davası açıldığı, 01.12.2015 tarihli eylemi nedeniyle 2016/62 esas ve 2016/149 karar sayılı dosyada, 03.09.2015 ve 04.10.2015 tarihli eylemi nedeniyle 2016/40 esas ve 2016/116 karar sayılı dosyada “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan mahkûmiyet hükmü verildiği, 14.11.2015 ve 20.11.2015 tarihli eylemleri nedeniyle ise 2016/92 esas numaralı kovuşturmanın devam ettiği anlaşıldığından, suç tarihleri dikkate alınarak, sanık hakkındaki 2016/62 ve 2016/92 esas sayılı davaların bu dava ile birleştirilmesi, daha sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilerek; sanığın eylemlerinin müstakil suçlar olup olmadığı veya TCK'nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suçu oluşturup oluşturmadıkları tartışılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayininde zorunluluk bulunması,3- Kabule göre, aşamalardaki savunmasıyla diğer sanık ...'ın suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardımda bulunan sanık hakkında etkin pişmanlıkla ilgili TCK'nın 192. maddesinin 3. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, sonuç ceza yönünden CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, tutuklama koşullarında değişiklik olmaması ve tutuklama tarihine göre sanık hakkındaki salıverilme isteğinin reddine,10/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.