Esas No : 2014/3681 Karar No : 2014/3716Tebliğname No : KYB - 2014/121404Yüksek Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlü Y.. D.. hakkında İstanbul Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 23.05.2013 tarihinde 2013/96 değişik iş sayı ile verilen kararın kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 11.04.2014 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:İncelenen dosyadan;a) Kapatılan Pendik 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nce 21.03.2011 tarihinde 2010/699 esas ve 2011/328 karar sayı ile verilen, hükümlü Y.. D..'un TCK'nın 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca aynı Kanunun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde cezanın infaz edilmiş sayılmasına, aksi taktirde derhal infaz edilmesine ilişkin hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği,b) Hükmün infazı sırasında, Kartal Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü'nce hükümlünün tedbirin gereklerini yerine getirmediğinin bildirilmesi üzerine, Pendik 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nce 19.12.2011 tarihinde 2010/699 esas ve 2011/328 karar sayılı ek karar ile hükümlünün TCK'nın 191/1, 62, 50 ve 52 maddeleri gereğince 6.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu kararın hükümlüye Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca 10.01.2012 tarihinde tebliğ edildiği, c) Hükümlünün 05.09.2012 tarihli itiraz dilekçesi üzerine, İstanbul Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 23.05.2013 tarihinde 2013/96 değişik iş sayı ile 19.12.2011 tarihli ek kararda kanun yoluna başvuru şekli, süresi ve başvurmama halinde sonuçlarının hatırlatılmaması, bu hususları gösteren meşruhatlı davetiyenin de tebliğ edilmemesi nedeniyle karar kesinleşmediğinden, öncelikle kesinleşmenin kaldırılarak tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerekeceği gerekçesiyle, hükümlü Y.. D.. tarafından verilen 05.09.2012 tarihli dilekçenin süresinde yapılmış itiraz olarak kabulüne, 19.12.2011 tarihli ek kararının kesinleşme işleminin iptali ve infazının durdurulmasına karar verilmesi gerektiğinden, bu hususların yerine getirilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verildiğiAnlaşılmıştır.Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Dosya kapsamına göre, Pendik (kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 21/03/2011 tarihli kararına vaki itirazı inceleyen İstanbul Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nce, anılan karara karşı sanık tarafından verilen 05/09/2012 tarihli dilekçenin süresinde yapılmış itiraz dilekçesi olarak kabul edilmiş olması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 271/2. maddesi hükmü gereğince, itiraz konusu hakkında da bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.» denilerek, İstanbul Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 23.05.2013 tarihli kararının bozulması istenmiştir.İstanbul Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nce, hükümlü Y.. D.. tarafından verilen 05.09.2012 tarihli dilekçenin, Pendik 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 19.12.2011 tarihli kararına yönelik olarak süresinde yapılmış bir itiraz olarak kabul edilmesine rağmen, hükümlünün itiraz isteği hakkında herhangi bir karar verilmemesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerinde olduğundan; İstanbul Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 23.05.2013 tarihli ve 2013/96 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.