Esas No : 2014/3036 Karar No : 2014/3541Tebliğname No : K.Y.B./ 2014/87081Yüksek Adalet Bakanlığı’nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlü E.. İ.. hakkında Bakırköy 8. Sulh Ceza Mahkemesi'nce 16.07.2012 tarihinde 2007/738 esas ve 2008/717 karar sayı ile verilen ek kararın kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 11.03.2014 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:İncelenen dosyadan;a) Bakırköy 8. Sulh Ceza Mahkemesi'nce 21.11.2008 tarihinde 2007/738 esas ve 2008/717 karar sayı ile verilen, hükümlü E.. İ..'nın TCK'nın 191/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca aynı Kanunun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde cezanın infaz edilmiş sayılmasına, aksi taktirde derhal infaz edilmesine ilişkin hükmün kesinleştiği,B) Hükmün infazı sırasında, Kartal Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü'nce hükümlünün tedbirin gereklerini yerine getirmediğinin bildirilmesi üzerine, Bakırköy 8. Sulh Ceza Mahkemesi'nce 16.07.2012 tarihinde 2007/738 esas ve 2008/717 karar sayılı ek karar ile hükümlü hakkındaki 1 yıl hapis cezasının TCK'nın 191/7. maddesi gereğince aynen infazına karar verildiğiAnlaşılmıştır.Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Sanığın denetimli serbestlik tedbiri yükümlülüklerini ihlal ettiğinin bildirilmesi üzerine başlatılan yargılama sırasında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 195. maddesi 1. fıkra 2. cümlesinde belirtilen duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda karar verileceğinin ihtarını içerir duruşma gününü bildiren davetiye gönderildiğine dair dosya içerisinde tebligat parçası bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, Bakırköy 8. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 16.07.2012 tarihli ek kararının bozulması istenmiştir.Hükümlünün kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı, 21.11.2008 tarihinde hükmedilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymadığının bildirilmesi üzerine, Mahkemece duruşma açılması nedeniyle hükümlüye, "tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının iddia edilmesi nedeniyle, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunması veya diyeceklerini duruşma gününe kadar yazılı olarak bildirmesi gerektiği, mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği ve diyeceklerini yazılı olarak bildirmediği takdirde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymadığı kabul edilerek, 21.11.2008 tarihli mahkûmiyet hükmüne konu olan cezanın derhal infazına karar verilebileceği" uyarısını içeren davetiye tebliğ edilmesi gerekirken, dosyada hükümlüye belirtilen uyarıyı içeren davetiyenin usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğine ilişkin tebligat belgesi bulunmadığından, hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığı gerekçesiyle, hükmolunan cezanın aynen infazına karar verilerek, savunma hakkının kısıtlanması yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerinde olduğundan; Bakırköy 8. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 16.07.2012 tarihli 2007/738 esas ve 2008/717 karar sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.