Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3528 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3410 - Esas Yıl 2014





Esas No : 2014/3410 Karar No : 2014/3528Tebliğname No : K.Y.B. - 2014/99322Yüksek Adalet Bakanlığı’nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanıklar E.. A.. ve H.. E.. hakkında Tarsus 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen itirazın reddine ilişkin 04.09.2013 tarihli ve 2013/205 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 20.03.2014 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:a) Sanıkların 16.02.2006 tarihinde işledikleri kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı, Tarsus 1.Sulh Ceza Mahkemesi'nce 13.03.2013 tarihinde 2009/494 esas ve 2013/211 karar sayı ile 5237 sayılı TCK'nın 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmalarına karar verildiği,b) Sanıkların belirtilen karara itiraz etmeleri üzerine, Tarsus 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 04.09.2013 tarihinde 2013/205 değişik iş sayı ile "itirazın reddine" karar verildiğiAnlaşılmıştır. Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında; «Dosya kapsamına göre, mahkemece kullanmak için uyuşturucu madde bulundurdukları kabul edilen, tüm aşamalardaki savunmalarında da uyuşturucu madde kullanmadıklarını beyan eden ve bunun aksini gösteren herhangi bir delil de bulunmayan sanıklar hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/2. maddesi uyarınca tedaviye hükmedilemeyeceğinin, sadece denetimli serbestlik tedbirine hükmolunmasında zorunluluk bulunduğu gözetilerek karara karşı yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, Tarsus 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 04.09.2013 tarihli kararının bozulması istenmiştir.19.12.2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun'la değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde; uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında, seçenekli uygulamalar öngörülmüştür.Mahkemece TCK'nın 191. maddesindeki seçeneklerden biri tercih edilirken, yasal ve yeterli gerekçenin gösterilmesi, gerekçenin sanığın kişilik özellikleri, davranışları ve mahkemenin gözlemine dayanması gerekmektedir. Mahkemece gerekçe gösterilmiş ise gösterilen gerekçenin yerinde olup olmadığı olağan yasa yolu incelemesinde denetlenebilir ise de, olağanüstü bir yasa yolu olan kanun yararına bozma isteği üzerine denetlenemez. Ancak Mahkemece hiç gerekçe gösterilmemiş ise bu durum kanun yararına bozma konusu yapılabilir. Diğer yandan, açıkça yasaya aykırı olan veya kendi içinde çelişen bir gerekçe, gerekçe sayılmaz.Somut olayda, uyuşturucu madde kullanmadığını söyleyen sanıkların, uyuşturucu madde kullandıklarının kabul edilip edilmediği Mahkemece kararda belirtilmediğinden; öncelikle sanıkların uyuşturucu madde kullandıklarının kabul edilip edilmediğinin gerekçesiyle birlikte gösterilerek, sonucuna göre TCK'nın 191. maddesinde öngörülen seçenek uygulamalardan birine göre karar verilmesi gerektiği, bu nedenle itiraz merciince sanıkların itirazlarının kabulü yerine reddine karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerinde görüldüğünden; Tarsus 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 04.09.2013 tarihli, 2013/205 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA; aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.