Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 32961 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3764 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 10 - 2013/237381Mahkeme : ALAŞEHİR Ağır Ceza MahkemesiKarar Tarihi- Numarası : 07/05/2013 - 2013/120 esas ve 2013/132 kararSuçlar : a) Uyuşturucu madde kullanmab) Uyuşturucu madde ticareti yapmaDosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :Uyuşturucu madde ticareti yapma suçu için “26/09/2012” olan suç tarihinin “20/09/2012” olarak, uyuşturucu madde kullanma suçu için “21/01/2013” olan suç tarihinin “2012-2013 Ocak Ayı” olarak yanlış yazılmasının, mahkeme tarafından düzeltilebilir nitelikte maddi hata olduğu kabul edilmiştir.A) Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- TCK'nın 51. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca "fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında mahkûm olunan hapis cezasının erteleme üst sınırının 3 yıl" olarak düzenlenmesi karşısında, suç tarihinde dosya içinde bulunan nüfus kayıt örneğine göre 17 yaşında olan sanık hakkında, hükmedilen hapis cezasının süresi gerekçe gösterilerek yasal olmayan gerekçe ile TCK' nın 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,2- 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106. maddesinin 4. fıkrasında, “Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu ceza hapse çevrilmez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır.” hükmünün öngörülmüş olması karşısında; sanığın ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesinin olanaklı olmadığı ve sözü edilen maddenin 11. fıkrası uyarınca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'a göre tahsil edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin” belirtilmesi,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,B) Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:Sanık hakkında TCK'nın 191. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilen hapis cezası ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin kararın itiraz kanun yoluna tabi olmayıp temyiz yasa yoluna tabi olması nedeniyle itiraz mercii sıfatıyla Salihli Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen 17/06/2013 tarihli itirazın reddine ilişkin karar hukuki değerden yoksun kabul edilerek temyiz incelemesi yapılmıştır. Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesi ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 17.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.