Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 32623 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4407 - Esas Yıl 2015
Tebliğname No : 10 - 2015/222428Mahkeme : DİYARBAKIR 7. Ağır Ceza MahkemesiKarar Tarihi- Numarası : 23/03/2015 - 2015/117 esas ve 2015/147 karar Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Hükmedilen hapis cezasının süresine göre, 5320 sayılı Karun'un 8. maddesin'in 1. fıkrası ile CMUK'nın 318 ve CMK'nın 299. maddeleri uyarınca sanık Serbülent müdafiinin duruşma isteğinin reddine karar verilerek, her iki sanık yönünden duruşmasız inceleme yapılmıştır.Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,ancak;Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 02.10.2012 tarihli ve 2012/472-1798 sayılı kararı ile bu kararda belirtilen diğer kararlarına göre; Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasına ilişkin kararlar ara kararı niteliğinde değildir. Bozmaya uyulduğunda, bozma kararı gereğince işlem yapılması zorunludur. Sonradan, uyma kararının bir kısmından veya tamamından açıkça ya da üstü örtülü olarak geri dönülmesine olanak yoktur.Somut olayla ilgili olarak, 23.03.2015 tarihli oturumda Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen, öncekiyle aynı nitelikte hüküm kurulması doğru değildir.Açıklanan durumlar ve uyulmasına karar verilen Dairemizin 20.02.2015 tarihli 2014/10219 esas ve 2015/15133 karar sayılı bozma ilamı gereğince; suç konusu 18591,3 gram esrarın miktarına bağlı olarak önemi ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı nedeniyle, sanıklar hakkındaki temel hapis cezalarının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini yerinde ise de; TCK'nın 61. maddesindeki ölçütler ile 3. maddesinde öngörülen orantılılık ilkesine aykırı şekilde alt sınır fazla aşılarak 10'ar yıl olarak belirlenmesi,Yasaya aykırı, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, tutuklama koşullarında değişiklik olmaması ve tutuklama tarihine göre sanıklar hakkındaki salıverilme isteklerinin reddine, 20.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.