Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 32109 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4165 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : KYB - 2015/203979GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:İncelenen dosyadan;a) Gaziantep 6. Sulh Ceza Mahkemesi'nce 08.12.2011 tarihinde 2011/97 esas ve 2011/1510 karar sayı ile verilen, İ.. O..'ın 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin 1. fıkrası, 43. maddesi gereğince 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca aynı Kanun'un 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına ilişkin hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği,b) Hükümlünün, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerini yerine getirmesi üzerine, Mahkemesince 17.03.2014 tarihinde 2011/97 esas ve 2011/1510 karar sayılı ek karar ile hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğu gerekçesiyle, TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrası uyarınca hükümlü hakkındaki «kamu davasının düşmesine» karar verildiğiAnlaşılmıştır.Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, « Dosya kapsamına göre;1- Gaziantep 6. Sulh Ceza Mahkemesinin 08/12/2011 tarihli ve 201l/97 esas, 2011/1510 sayılı kararına yönelik yapılan incelemede:Araç sürücülüğünü kendisinin yaptığı sanık hakkında 14/12/2010 tarihli olayda 5 paket 10'ar gramlık esrar maddesinin. 15/12/2010 tarihli olayda ise 5 gram ağırlığında gazete kağıdına sarılı esrar maddesi ele geçirildiği ve her iki olay tarihine ait dosyaların birleştirilerek görüldüğü davada, diğer sanıkların savunmasına ve tüm dosya kapsamına göre. sanığın eyleminin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu oluşturup oluşturmayacağı ve buna bağlı olarak delillerin değerlendirilmesi görevinin Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla hüküm kurulması,2- Gaziantep 6. Sulh Ceza Mahkemesinin 17/03/2014 tarihli ve 2011/97 esas, 2011/1510 sayılı ek kararına yönelik yapılan incelemede.Kabule göre: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/7. maddesi uyarınca, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine ve 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu hükümlerine aykırı şekilde adli sicil kayıtlarından çıkartılmasına karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.» denilerek, Mahkemenin 08.12.2011 tarihli hükmü ile 17.03.2014 tarihli ek kararının bozulması istenmiştir.A) Gaziantep 6. Sulh Ceza Mahkemesi'nce 08.12.2011 tarihinde 2011/97 esas ve 2011/1510 karar sayı ile verilen mahkûmiyet hükmüne ilişkin kanun yararına bozma isteğinin incelenmesi:Yapılan yargılama sonucu tüm deliller ve savunma değerlendirilerek, sanığın suç konusu uyuşturucu maddeyi "kullanmak için" bulundurduğu kabul edilerek, sanığın 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin 1. fıkrası, 43. maddesi gereğince 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca aynı Kanun'un 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına hükmolunduğu anlaşılmıştır.Olağanüstü bir yasa yolu olan kanun yararına bozma isteği üzerine mahkemenin delil takdiri denetlenemeyeceğinden, yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, B) Gaziantep 6. Sulh Ceza Mahkemesi'nce 17.03.2014 tarihinde 2011/97 esas ve 2011/1510 karar sayı ile verilen kamu davasının düşmesine ilişkin ek karara yönelik kanun yararına bozma isteğinin incelenmesi:Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması nedeniyle hükümlünün cezasının infaz edilmiş sayılacağı gözetilmeden, davanın düşmesine karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; Gaziantep 6. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 17.03.2014 tarihli 2011/97 esas ve 2011/1510 karar sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine, 03.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.