Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 31972 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14498 - Esas Yıl 2014
Tebliğname No : KYB - 2014/376544Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:İncelenen dosyadan;a) İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 18.10.2004 tarihinde 2004/184 esas ve 2004/625 karar sayı ile verilen, hükümlü R.. Y..'ın 765 sayılı TCK'nın 404. maddesinin 2. fıkrası, 59 ve 81. maddesi gereğince 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği,b) 01.06.2005 tarihinde 5237 sayılı TCK'nın yürürlüğe girmesi nedeniyle aynı Mahkeme tarafından duruşmasız olarak yapılan inceleme sonucu uyarlama yapılarak, 21.02.2006 tarihinde 2004/184 esas ve 2004/625 karar sayı ile hükümlünün 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin 1. fıkrası ile 62. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca aynı Kanun'un 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince tedavi ve denetimli serbetlik tedbirine tabi tutulmasına hükmolunduğu, uyarlama hükmünün de temyiz edilmeden kesinleştiği,c) İnfaz aşamasında, 19.12.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun'la 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinde yapılan değişiklikler nedeniyle, hükümlü hakkında lehe olan düzenlemenin belirlenmesi yönünden Cumhuriyet savcılığınca yapılan başvuru üzerine, Mahkemesince 15.06.2007 tarihinde 2007/182 esas ve 2007/517 karar sayılı ile uyarlama yapılarak hükümlünün 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin 1. fıkrası ile 62. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca aynı Kanun'un 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince tedavi ve denetimli serbetlik tedbirine tabi tutulmasına hükmolunduğu, uyarlama hükmünün temyiz edilmeden kesinleştiği,d) Hükümlünün, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerini yerine getirmesi üzerine, Mahkemesince hükümlü R.. Y.. hakkında 08.05.2013 tarihinde 2007/182 esas ve 2007/517 karar sayılı ek karar ile hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğu gerekçesiyle, TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrası uyarınca «kamu davasının düşmesine» karar verildiğiAnlaşılmıştır.Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/7. maddesi uyarınca, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek 08.05.2013 tarihli ek kararın bozulması istenmiştir.08.05.2013 tarihli uyarlama kararından sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürülüğe giren 6545 sayılı Kanun'la TCK'nın 191 ve 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddesi gereğince yeniden uyarlama yapılması mümkün görülmüştür.Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması nedeniyle hükümlünün cezasının infaz edilmiş sayılacağı gözetilmeden, davanın düşmesine karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 08.05.2013 tarihli 2007/182 esas ve 2007/517 karar sayılı uyarlama üzerine verilen ek kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine, 29.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.