Mahkeme : 2. Ağır Ceza MahkemesiSuçlar : a) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmab) Sanıklar ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapmaHükümler - Kararlar : a) Sanık ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri b) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetGEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :A) Sanık ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararına yönelik kanun yolu isteğinin incelenmesi:Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar, sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 20. maddesi ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na İADESİNE,B) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesi: Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanığın “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan cezalandırılmasına ilişkin hüküm kurulurken, mahkûmiyete esas olan yasa ve maddesinin karar yerinde gösterilmemesi,Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasının (D-1) bölümünde bulunan “...teşdiden” ibaresinden sonra gelmek üzere “TCK'nın 188/3.maddesi uyarınca” cümlesinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,C) Sanıklar ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Sanıkların “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan cezalandırılmalarına ilişkin hükümler kurulurken, mahkûmiyetlerine esas olan yasa ve maddesinin karar yerinde gösterilmemesi, 2- Sanık ... hakkında; 14.07.2011 tarihinde ... ele geçirilen esrarla ilgili olarak 11.10.2011 tarihli iddianame ile 06.07.2011 tarihinde ... ele geçirilen esrarla ilgili olarak ise 04.11.2011 tarihli iddianame ile;Sanık ... hakkında; 06.07.2011 tarihinde Kayseri'de ve 14.07.2011 tarihinde ... ele geçirilen esrarlarla ilgili olarak 04.11.2011 tarihli iddianame ile dava açıldığı anlaşılmakla;Birinci suçun işlenmesinden sonra arada hukuki kesinti olmadan ikinci suçun işlendiği, her iki suç arasındaki zaman aralığının kısalığı da dikkate alındığında, sanıkların bu suçları bir suç işleme kararının icrası kapsamında işledikleri, bu nedenle zincirleme suçun söz konusu olduğu gözetilerek, sanıklar hakkında hükmolunan cezaların TCK'nın 43. maddesi uyarınca artırılması gerekirken, iki ayrı mahkûmiyet hükmü kurulması,3- Sanıkların teknik takip altında bulunmaları, 06.07.2011 ve 14.07.2011 tarihlerinde yakalanan suç konusu esrarların söz konusu bu takip neticesinde ele geçirilmesi, iletişim tespit tutanakları içeriğinden de sanıkların ele geçirilen esrarlar ile bağlantılarının açıkça saptanması ile mahkemece suçun meydana çıkmasına ve fail veya suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım niteliğinde değerlendirilen beyanlarının sonuca bir etkisi olmayacağı gözetilmeden, sanıklar hakkında hükmolunan cezadan koşulları oluşmadığı halde TCK'nın 192/3. maddesi uyarınca indirim yapılması,4- Sanık ...'ın temyiz dilekçesindeki beyanları üzerine UYAP sisteminde yapılan kontrol sonucunda; mahkemece tekerrüre esas alınan ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2008/140 esas ve 2009/529 karar sayılı kararının, adli sicil kayıtlarında görüldügü gibi 10.09.2009 tarihinde değil, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 2012/7545 esas ve 2012/15801 karar sayılı ilamıyla, sanığın temyizinin süresinde kabul edilerek, yaptığı inceleme sonucunda, 26.12.2012 tarihinde onanmasına karar verilerek kesinleştiği ve bu hali ile tekerrüre esas alınamayacağı; ancak adli sicil kaydına göre tekerrüre esas alınabilecek nitelikte başka hükümlülükleri bulunan sanık ... hakkında, eksik araştırma ile hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükümlerin BOZULMASINA,07/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.