Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 235 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14213 - Esas Yıl 2013





Esas No : 2013/14213 Karar No : 2014/235Tebliğname No : K.Y.B./ 2013/385128 Yüksek Adalet Bakanlığı'nın, uyuşturucu madde imal etme suçundan hükümlü M.. B.. hakkındaki hükmün infaz aşamasında İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 14.06.2013 tarihinde 2013/122 değişik iş sayı ile verilen itirazın reddine ilişkin kararın kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 13.12.2013 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:İncelenen dosyadan;a) Hükümlü M.. B..'ın, 02.10.1996 tarihinde işlediği uyuşturucu madde imal etme suçundan dolayı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 17.05.2006 tarihinde 2002/266 esas ve 2006/73 karar sayı ile 5237 sayılı TCK'nın 188. maddesinin 1 ve 4. fıkraları ile 62. maddesi gereğince 20 yıl hapis ve 5.000 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 52. maddesi uyarınca gün para cezasının günlüğü 20 YTL'den 100.000 YTL adli para cezasına çevrilmesine hükmolunduğu, hükmün kesinleştiği, b) İnfaz aşamasında hükümlünün, 100.000 TL adli para cezasını ödememesi nedeniyle, adli para cezasının günlüğü 100 TL'den 1000 gün hapis cezasına çevrildiği, c) Hükümlünün 1000 gün hapis cezasının infazına 27.08.2010 tarihinde başlandığı, Bursa Ağır Ceza Mahkemesi'nin 05.10.2011 tarihli ve 2011/1138 değişik iş sayılı kararı ile 647 sayılı Kanun'un 19 ve ek 2. maddeleri uyarınca 05.10.2011 tarihinde koşullu salıverilmesine karar verilmesi nedeniyle aynı tarihte salıverildiği, d) Cumhuriyet savcısınca, hükümlü hakkındaki adli para cezasının günlüğü 100 TL'den değil, hükümde belirtilen gün karşılığı hapse çevrilmesi gerektiği gerekçesiyle, Bursa Ağır Ceza Mahkemesi'nin 05.10.2011 tarih ve 2011/1138 değişik iş sayılı koşullu salıverilme kararının kaldırılmasının talep edildiği, e) Bursa Ağır Ceza Mahkemesi'nce 12.12.2011 tarihinde 2011/1319 değişik iş sayı ile hükümlü hakkındaki 05.10.2011 tarihli koşullu salıverilme kararının kaldırılmasına karar verildiği, f) Cumhuriyet savcısınca 5272 sayılı Kanun'un 106. maddesinin 7. fıkrası da göz önünde bulundurularak, hükümlü hakkındaki adli para cezasının günlüğü 20 TL'den 1095 gün adli para cezasına çevrildiği, g) Hükümlünün 13.03.2013 tarihinde cezasının infazı için Bursa Açık Ceza İnfaz Kurumu'na alındığı,h) Bursa Cumhuriyet savcısınca 19.03.2013 tarihinde düzenlenen müddetnamede; hükümlü hakkındaki adli para cezasından çevrilme 1095 gün hapis cezasının infazının, 5275 sayılı Kanun'un 106. maddesinin 9. fıkrasına göre yapılacağı belirtilerek, hakederek tahliye tarihinin 02.02.2015 olarak belirlendiği, ı) Hükümlü müdafiinin, suç tarihinin 02.10.1996 olması nedeniyle adli para cezasının günlüğü 100 TL'den hapse çevrilmesi ve 647 sayılı Kanun gereğince koşullu salıverilme hükümlerinin uygulanması gerektiğini belirterek, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nca düzenlenen müddetnameye itiraz ettiği,j) İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 16.05.2013 tarihinde 2013/345 değişik iş sayı ile hükümlü müdafiinin talebinin reddine karar verildiği, k) Hükümlü müdafiinin belirtilen karara itiraz etmesi üzerine, İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 14.06.2013 tarihinde 2013/122 değişik iş sayı ile "itirazın reddine" karar verildiğiAnlaşılmıştır. Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Dosya kapsamına göre, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 28/12/2005 tarihli ve 2005/11724-19669 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesinin 2. fıkrasında "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." 3. fıkrasında "Hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler derhal uygulanır." şeklinde infaz rejimi ile ilgili düzenlemelere yer verilmesi karşısında, infaza konu suçun işlendiği tarihin 02/10/1996 olduğu nazara alındığında, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının lehe olan 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun'un 19/1 ve Ek 2. maddeleri gereğince infazı gerektiği cihetle, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 14.06.2013 tarihli kararının kanun yararına bozulması istenmiştir.5237 sayılı TCK'nın 7. maddesinin 2. fıkrasında “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” ve aynı maddenin 3. fıkrasında “Hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler, derhal uygulanır.” hükümleri öngörülmüştür.5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 5/3. ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un geçici 1. maddelerinde öngörülen, adli para cezasının ödenmemesi nedeniyle hapse çevrilmesinde bir gün karşılığı olarak 100 Türk lirasının esas alınacağına ilişkin hüküm ise, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki diğer kanunlarda yer alan adli para cezalarının ödenmemesi durumu için geçerlidir.Somut olayda, infaza konu adli para cezası, 5237 sayılı TCK’nın 188. maddesinin 1. fıkrası uyarınca verilmiş olduğundan, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nca düzenlenen 19.03.2013 tarihli müddetname; hükümlü tarafından ödenmeyen 100.000 TL adli para cezasının bir gün karşılığı mahkûmiyet ilamında belirtilen “20 TL” üzerinden hapse çevrilmesi ve adli para cezası yerine çektirilebilecek hapis cezasının üst sınırı olan 3 yıl üzerinden düzenlenmesi yönünden doğru ise de, suç tarihi 02.10.1996 olduğundan, hükümlü hakkında 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesinin 3. fıkrası uyarınca koşullu salıverilme yönünden lehe olan 647 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle kanuna aykırı olduğundan, hükümlü müdafiinin itirazının bu yönden kabulü yerine reddine karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma isteği yerinde görüldüğünden; İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 14.06.2013 tarihli ve 2013/122 değişik sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA; aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.