Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2199 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3034 - Esas Yıl 2014
Esas No : 2014/3034 Karar No : 2014/2199Tebliğname No : KYB - 2014/87446Yüksek Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlü Y.. D.. hakkında İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 18.03.2013 tarihinde 2013/55 değişik iş sayı ile verilen kararın kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 10.03.2014 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:İncelenen dosyadan;a) Kapatılan Fatih 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nce 30.06.2011 tarihinde 2010/967 esas ve 2011/1530 karar sayı ile verilen, hükümlü Y.. D..'nin TCK'nın 191/1, 62, 50 ve 52. maddeleri gereğince 6.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca aynı Kanunun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde cezanın infaz edilmiş sayılmasına, aksi taktirde derhal infaz edilmesine ilişkin hükmün kesinleştiği,b) Hükmün infazı sırasında, Bakırköy Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü'nce hükümlünün tedbirin gereklerini yerine getirmediğinin bildirilmesi üzerine, İstanbul 20. Sulh Ceza Mahkemesi'nce 13.12.2012 tarihinde 2010/967 esas ve 2011/1530 karar sayılı ek karar ile hükümlü hakkındaki 6.000 TL adli para cezasının TCK'nın 191/7. maddesi gereğince aynen infazına karar verildiği,c) Hükümlünün bu karara itiraz etmesi üzerine, İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 18.03.2012 tarihinde 2013/55 değişik iş sayı ile itirazın reddedildiğiAnlaşılmıştır.Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Bakırköy Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü'nce hükümlünün tedbirin yerine getirilmesi için kendisine yapılan tebligata rağmen Şube Müdürlüğü'ne başvurmayarak tedbire uymadığının bildirilmesi üzerine, İstanbul 20. Sulh Ceza Mahkemesi'nce hükümlüye, belirlenecek makûl bir süre içinde "tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının iddia edilmesi nedeniyle, bu konuya ilişkin diyeceklerini yazılı olarak bildirebileceği, bildirmediği takdirde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymadığı kabul edilerek, 30/06/2011 tarihli mahkûmiyet hükmüne konu olan cezanın derhal infazına karar verileceği" uyarısını içeren davetiye tebliğ edilmesi gerekirken, belirtilen şekilde davetiye tebliğ edilmeyip, savunma hakkı kısıtlanarak, hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığı gerekçesiyle mahkûm olduğu cezanın derhal infazına karar verilmesi nedeniyle, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabet görülmemiştir.» denilerek, İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 18.03.2012 tarihli kararının bozulması istenmiştir.Kanun yararına bozma talebi yerinde olduğundan; İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 18.03.2013 tarihli ve 2013/55 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.