Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2140 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 8659 - Esas Yıl 2006





Karşılıksız çek keşide etmek suçundan şüpheli E.T hakkında yapılan soruşturma sonucunda düzenlenen Kayseri C. Başsavcılığının 03.04.2006 gün ve 2005/14341 hazırlık, 2006/1325 esas, 2006/637 iddianame sayılı iddianamesinin, 5271 sayılı CMK'nın 174. maddesi uyarınca iadesine ilişkin Kayseri 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.04.2006 gün ve 2006/120 sayılı kararına yönelik itiraz üzerine, kararın yerinde görülerek itirazın reddine dair KAYSERİ 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.04.2006 gün ve 2006/252 müteferrik sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı'nın Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 01.06.2006 gün ve 23329 sayılı kanun yararına bozma talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 08.06.2006 gün ve 2006/126993 sayılı tebliğnamesi ile dosya Dairemize gönderilmekle incelenip, gereği görüşülüp düşünüldü:Kanun yararına bozma talebi ve tebliğnamede, "Tüm dosya kapsamına göre; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 195. maddesinde belirtilen "suç, yalnız ve birlikte adli para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir. Bu gibi hallerde sanığa gönderilecek davetiyede gelmese de duruşmanın yapılacağı yazılır" hükmü karşısında, hazırlık soruşturması sırasında tüm aramalara rağmen bulunamayan sanığın ifadesi alınmaksızın, diğer delillerin toplanmış olması göz önüne alınarak iddianamenin düzenlenmesi sebebiyle itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin anılan kararının bozulması istenmiştir.Kayseri 6. Asliye Ceza Mahkemesince, C. Savcılığınca şüphelinin savunmasının alınmaması ve suça konu çeke ilişkin ihtar mektubu, bu mektubun tebliğine ilişkin iadeli taahhütlü tebligat parçası, imza sirküleri ve gönderilen diğer banka evraklarının tasdiksiz olduğu gerekçesi ile iddianamenin iadesine karar verilmiştir.1) Şüphelinin ifadesi, 5271 sayılı CMK'nın 174/b maddesi uyarınca suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil niteliğinde olmadığından,2) 4814 sayılı Kanun ile 3167 sayılı Kanun'un 8. maddesinde yapılan değişiklik ile, düzeltme hakkının kullanılması için muhatap banka şubesince ihtarname tebliğ edilmesi zorunluluğunun ortadan kaldırılması karşısında, karşılıksız çek keşide etmek suçunun oluşması bakımından da, anılan hususta ihtarname tebliği aranamayacağından, muhatap banka şubesince gönderilen çek defterlerinin iadesi için düzenlenen ihtarname ve buna ilişkin tebligat parçasının atılı suça ilişkin bir kanıt niteliği bulunmadığı gibi, bankadan gönderilen diğer evrakın aslına uygunluğunun tasdikinin de tensiben veya daha sonra verilecek bir ara kararıyla sağlanması da her zaman mümkün olduğundan, Yerinde olmayan iddianamesinin iadesine ilişkin söz konusu karara yönelik itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi yasaya aykırıdır.Bu nedenle, kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; KAYSERİ 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.04.2006 gün ve 2006/252 müteferrik sayılı kararının 5271 sayılı CMK'ın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; dosyanın müteakip işlemlerin yapılması için anılan mahkemeye gönderilmek üzere, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı makamına TEVDİİNE, 26.02.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.