Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5072 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 10 - 2015/259739Mahkeme : GAZİANTEP 4. Ağır Ceza MahkemesiKarar Tarihi- Numarası : 09/06/2015 – 2015/21 esas ve 2015/162 kararSuç : Uyuşturucu madde ithal etmeGEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışındaki yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Müdafiinin ibraz ettiği vekaletname ekindeki Türkçe'ye tercüme edilmiş olan nüfus cüzdanı ile iddianame ve gerekçeli karardaki sanığın kimlik bilgilerinin farklı olduğu dikkate alınarak, sanığın gerçek kimlik bilgilerinin tespit edilmesi, sonucuna göre gerektiğinde iddianame ve gerekçeli karardaki sanığın kimlik bilgilerinin düzeltilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,2- ........ ilçesi sınırları içinde yaya olarak yürüdüğü sırada Jandarma devriye aracını görerek kaçmaya çalışan sanığın yakalandığı ve çantasının içinde suç konusu esrarın ele geçirildiği; bu maddenin başka bir ülkeden Türkiye'ye getirildiğine ilişkin kesin delil olmadığı halde, sanığın suç konusu esrarı Suriye'den getirdiğini söyleyerek ithal suçunu kendi beyanı ile ortaya çıkardığı ve etkin pişmanlığı nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 192. maddesinin 1. fıkrası gereğince "uyuşturucu madde ithal etme" suçundan ceza verilemeyeceği, sabit olan fiilinin TCK'nın 188. maddesinin 3. fıkrasında tanımlanan "uyuşturucu madde bulundurup nakletme" suçunu oluşturduğu gözetilmeden, bu suç yerine “uyuşturucu madde ithal etme” suçundan hüküm kurulması, 3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve hükmün iptal edilen yoksunlukları da kapsaması nedeniyle, sözü edilen maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, resen de incelenen hükmün BOZULMASINA, tutuklama koşullarında değişiklik olmaması ve tutuklama tarihine göre sanığın salıverilmesi isteğinin reddine, 11.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.