Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapmaSuç Tarihleri : 13/08/2015 ve 07/10/2015Hüküm : Mahkûmiyet Temyiz Edenler : Sanık ve müdafiiDosya incelendi.GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : T.. M.., E..Ş.. Ş.. B.. hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan yapılan yargılama sırasında Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 11/01/2016 tarihli 2016/1 esas ve 2016/3 karar sayılı kararı ile Ş.. B..'nin eylemlerinin TCK'nın 43. maddesi kapsamında değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğundan bahisle işbu temyiz incelemesine konu Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2015/350 esas sayılı dava dosyasında birleştirilmesine karar verilerek birleştirme kararına muvafakat verilmemiş olması ve re'sen birleştirme kararı verildiğinden bahisle dosyanın mercii tayini için Yargıtay 5. Ceza Dairesi'ne gönderildiği, işbu temyiz incelemesine konu dava dosyasında 26/02/2016 tarihli 2015/350 esas ve 2016/86 karar sayılı kararı ile Ş.. B.. hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraat kararı verildiği, verilen beraat kararının temyiz edilmemesi üzerine 08/03/2016 tarihinde kesinleştiği, bu sırada 03/03/2016 tarihinde Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin... tarihli... esas ve..karar sayılı ilamı ile Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2016/1 esas sayılı dava dosyasının işbu temyiz incelemesine konu Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2015/350 esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, verilen birleştirme kararının temyiz incelemesine konu olmayan Ş.. B.. hakkında olduğu anlaşıldığından merci tayinine ilişkin karar hakkında mahallinde değerlendirme yapılması mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenin dışında yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı yanlış yorumlanarak, TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin uygulanmaması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK'nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK'nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.