Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1918 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4167 - Esas Yıl 2015





T.C.YARGITAY10. Ceza DairesiAdalet Bakanlığı'nın, 29.05.2015 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan şüpheli ... hakkında ... Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 10.03.2015 tarihinde 2015/565 esas ve 2015/156 karar sayı ile verilen CMK'nın 223. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi gereğince verilen sanığın beraatine ilişkin kararın kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 05.06.2015 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:A) Konuyla İlgili Bilgiler:1- Şüpheli ... hakkında, 25.07.2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 19.09.2014 tarihinde 2014/9924 soruşturma ve 2014/42 karar sayı ile, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği; ayrıca tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edildiği,2- Tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazı aşamasında, şüphelinin ... Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından yapılan tebligata rağmen başvurmadığı gerekçesi ile ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, şüpheli hakkındaki kamu davasının ertelenmesi kararı kaldırılarak, 25.11.2014 tarihinde 2014/2034 sayılı iddianame ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK'nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca cezalandırılması isteğiyle sanık hakkında kamu davası açıldığı,3- ... Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 10.03.2015 tarihinde 2015/565 esas ve 2015/156 karar sayı ile "... şüphelinin fiilinin ısrar olarak değerlendirilebilmesi için, kendisine usulüne uygun en az 2 ihtarın bulunması ve şüphelinin usulüne uygun 2 hakılı ihtarata rağmen davete icabet etmemesi gerektiği veya başka herhangi bir şekilde haberdar olmasına rağmen ısrarla denetime uymaması gerektiği, dosya kapsamından şüphelinin yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar ettiğinin de anlaşılmadığı, savunmasının da bu yönde olduğu, bu nedenle şüphelinin, ... Denetimli Serbestlik Müdürlüğü'nce adına çıkartılan davet yazısına 10 günlük süre içerisinde icabet etmemesinin tek başına ısrar olarak değerlendirilemeyeceği...., sanığın TCK' 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi delaletiyle kullanmak için uyuşturucu madde suçunun yasal unsurları oluşmadığı" gerekçesiyle, sanığın beraatine karar verildiği, hükmün temyiz edilmeden kesinleştiği,Anlaşılmıştır.B) Kanun Yararına Bozma Talebi:Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yürütülen soruşturma sonunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/2. maddesi gereğince kamu davasının açılmasının ertelenmesine, şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulmasına dair ... Cumhuriyet Başsavcılığının 19/09/2014 tarihli ve 2014/9924 soruşturma, 2014/42 sayılı kararını müteakip, ... Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce 03/11/2014 tarihinde usulüne uygun olarak yapılan 10 gün içerisinde müracaat etmesi gerektiğini bildiren ihtarlı tebligata rağmen, Denetim Serbestlik Müdürlüğüne başvurmaması üzerine, İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 18/11/2014 tarihli kararı ile yükümlüye ait dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına iade edilmesini müteakip, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 25/11/2014 tarihli ve 2014/9924 esas, 2014/3674 esas, 2014/2034 sayılı iddianamesi ile şüpheli hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan açılan kamu davası sonunda, 5237 sayılı Kanun'un 191/4. maddesinde, kişinin erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi halinde kamu davası açılacağının belirtildiği, şüphelinin fiilinin ısrar olarak değerlendirilebilmesi için an az 2 kez ihtar yapılmış olması ve şüphelinin usulüne uygun 2 haklı ihtara rağmen davete icabet etmemesi veya başka herhangi bir şekilde haberdar olmasına rağmen ısrarla denetime uymaması gerektiği, dosya kapsamına göre, şüphelinin yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar ettiğinin anlaşılamadığı, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce çıkartılan davet yazısına 10 gün içinde icabet etmemesinin tek başına ısrar olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle beraat kararı verilmiş ise de, Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 40/4. maddesinde "Usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen yükümlü on gün içerisinde müdürlüğe müracaat etmezse komisyonun onayından sonra kayıt kapatılarak infaz dosyası Cumhuriyet başsavcılığına geri gönderilir hükmü yer almakta olup, yükümlüye en az 2 kez tebligat yapılması gerektiğine ilişkin kanunda bir hüküm bulunmadığı, mahkemesince Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu gözetilerek kamu davasına devamla esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle beraat kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 10.03.2015 tarihli kararının bozulması istenmiştir.C) Konunun Değerlendirilmesi:TCK'nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır " hükmüne yer verilmiştir. Sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için; sanığa tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı için tebligat yapılması, uymaması halinde "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde sanık hakkında dava açılması gerekir. CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrasında, "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmü öngörülmüştür. Somut olayda, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK'nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sanığın cezalandırılması isteğiyle açılan davada "kovuşturma şartı" olan"ısrar koşulunun" gerçekleşmediğinin anlaşılması karşısında, adı geçen Mahkeme tarafından CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesi gereğince bu şartın gerçekleşmesini beklemek üzere davanın durmasına kararı vermesi gerekirken, CMK'nın 223. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi gereğince sanığın beraatine karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi bu değişik gerekçe ile yerindedir.D) Karar :Açıklanan nedenlere göre; ... Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 10.03.2015 tarihinde 2015/565 esas ve 2015/156 karar sayı ile verilen CMK'nın 223. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi gereğince verilen sanığın beraatine ilişkin kararın 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine, 20.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.