Adalet Bakanlığı'nın, 18.05.2015 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık Y.. D.. hakkında Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 28.11.2014 tarihinde 2014/661 esas ve 2014/306 karar sayı ile verilen tedavi ve denetimli serbetlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 04.06.2015 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:A) Konuyla İlgili Bilgiler:Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 28.11.2014 tarihinde 2014/661 esas ve 2014/306 karar sayı ile verilen, 26.05.2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık hakkında TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince tedavi ve denetimli serbetlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği ve kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği anlaşılmıştır.B) Kanun Yararına Bozma Talebi:Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi yeniden düzenlenmiş olııp, anılan maddenin 9. fıkrasında "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır." şeklinde bir hükme yer verildiği, keza 6545 sayılı Kanun'un 65. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir." biçimindeki düzenlemeler nazara alınarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun değişiklikten önceki ve sonraki hali ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. madde hükümleri birlikte değerlendirilerek, sanığın lehine olan hükümlerin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 28.11.2014 tarihli kararının bozulması istenmiştir.C) Konunun Değerlendirilmesi:6545 sayılı Kanun'la 5320 sayılı Kanun'a eklenen ek 7. maddenin 2. fıkrasında, "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir." hükmü öngörülmüştür../..Somut olayda, 28.11.2014 tarihli karardan önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'la TCK'nın 191 ve 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddesinin 2. fıkrası gereğince, daha önce tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmayan sanık hakkında "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" karar verilmesi gerekirken "tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri" uygulanmasına karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan, kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerindedir.D) Karar :Açıklanan nedenlere göre; Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 28.11.2014 tarihinde 2014/661 esas ve 2014/306 karar sayı ile verilen tedavi ve denetimli serbetlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine, 06.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.