Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17108 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 5799 - Esas Yıl 2007





Uyuşturucu madde ithal etmek suçundan sanıklar A……. ve F……. hakkında (İstanbul Onbirinci Ağır Ceza Mahkemesi) nce yapılan yargılama sonucu, 27.09.2006 tarihinde 2005/235 esas ve 2006/222 karar sayı ile sanıkların eyleminin nakil amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçunu oluşturduğu kabul edilerek bu suçtan kurulan mahkumiyet hükmünün sanıkların müdafileri ile suçta kullanılan aracın müsaderesi yönünden araç maliki olan ve davaya katılan şirketin vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet BaşsavcıIığı'n in onama isteyen tebliğnamesî ile 11.04.2007 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulmuş olmasına göre, yerinde görülmeyen sanıkların müdafilerinin diğer temyiz itirazları ile katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Uyuşturucu madde ithal etme suçu, kural olarak, uyuşturucu maddenin ülke sınırından içeri sokulması ile tamamlanır. Ancak, suçun faili uyuşturucu maddeyi gizlemeden gümrük görevlilerine kendiliğinden bildirdiği takdirde, istisna olarak, failin ithal kastının bulunmadığı ve eyleminin uyuşturucu madde bulundurma ve nakletme suçunu oluşturduğu kabul edilir.Somut olayda, sanıkların suç konusu uyuşturucu maddeyi, yurt dışında otobüsün gizli bölmelerine yerleştirdikleri ve sanık A.... yönetimindeki bu otobüsle Türkiye'ye girdikleri, giriş işlemlerinden sonra, şüphe üzerine otobüsün x-ray cihazından geçirildiği ve uyuşturucu maddelerin yerleştirildiği gizli bölmelerin belirlendiği, daha sonra bu bölmeler açılarak uyuşturucu maddenin ele geçirildiği; buna göre, sanıkların uyuşturucu maddeyi ithal kasıtları belirgin olduğundan, uyuşturucu madde İthal etme suçunun oluştuğu gözetilmeden, aramadan önce sanıkların beyana tabi tutulmadıkları gerekçesiyle, nakil amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Sanık A....'in, kovuşturma aşamasındaki dilekçesi ve mahkemedeki beyanı ile diğer sanık F....'nin suçla ilgisini açıkladığı, ayrıca F....'nin cezaevinde kendisine gönderdiği el yazısı ile yazılmış notunu ibraz ettiği, bu nottaki imza ve yazıların Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi'nce yapılan inceleme sonucu F....'ye ait olduğunun belirlendiği; böylece sanık A....'in, tüm aşamalarda suçunu inkar eden diğer sanık F.....'nin suçunun ortaya çıkmasına yardım ettiği dikkate alınarak, sanık A.... hakkında TCK'nın 192/3. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,3- TCK'nın 53. maddesinin (3) fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki "velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun" sadece sanıkların kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün isteme aykırı olarak (BOZULMASINA), CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 19.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.