Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1561 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13144 - Esas Yıl 2013





Esas No : 2013/13144 Karar No : 2014/1561Tebliğname No : K.Y.B./ 2013/348041Yüksek Adalet Bakanlığı’nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık Ş.. A.. hakkında Antalya 7. Sulh Ceza Mahkemesi'nce 19.04.2013 tarihinde 2013/32 esas ve 2013/435 karar sayı ile verilen sadece tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararının kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 08.11.2013 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Mahkemece sanığın TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca sadece tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verilmiştir.Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Sanığın üzerinde ele geçirilen uyuşturucu niteliğine haiz hapları kullandığına dair biyolojik materyal incelemesi dahil bir delil olmadığı gibi bu yönde iddia da bulunmadığı gözetilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca yalnızca “denetimli serbestlik tedbirine” karar verilmesi gerekirken, aynı madde ve fıkranın 1. cümlesi uygulanarak “tedaviye” de karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, belirtilen kararın bozulması istenmiştir.19.12.2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun'la değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde; uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında, seçenekli uygulamalar öngörülmüştür.Mahkemece TCK'nın 191. maddesindeki seçeneklerden biri tercih edilirken, yasal ve yeterli gerekçenin gösterilmesi, gerekçenin sanığın kişilik özellikleri, davranışları ve mahkemenin gözlemine dayanması gerekmektedir. Mahkemece gerekçe gösterilmiş ise gösterilen gerekçenin yerinde olup olmadığı olağan yasa yolu incelemesinde denetlenebilir ise de, olağanüstü bir yasa yolu olan kanun yararına bozma isteği üzerine denetlenemez. Ancak Mahkemece hiç gerekçe gösterilmemiş ise bu durum kanun yararına bozma konusu yapılabilir. Diğer yandan, açıkça yasaya aykırı olan veya kendi içinde çelişen bir gerekçe, gerekçe sayılmaz.Somut olayda, uyuşturucu madde kullanmadığını söyleyen sanığın, uyuşturucu madde kullandığının kabul edilip edilmediği Mahkemece kararda belirtilmediğinden; öncelikle sanığın uyuşturucu madde kullandığının kabul edilip edilmediğinin gerekçesiyle birlikte gösterilerek, sonucuna göre TCK'nın 191. maddesinde öngörülen seçenek uygulamalardan birine göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerinde olduğundan; Antalya 7. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 19.04.2013 tarihli, 2013/32 esas ve 2013/435 karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA; aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 10.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.