Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanıklar Muzaffer ve A…… Güvenlik Savunma Sistemleri İnşaat Tur.San. A.Ş hakkında ANKARA 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nce yapılan yargılama sonucu, 01.07.2004 tarihinde 2004/524 esas ve 2004/672 karar sayı ile kurulan mahkûmiyet hükmünün sanık ve sanık şirket tamsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bozma isteyen tebliğnamesi ile 11.04.2006 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi. 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın 20. maddesinin 2. fıkrası ile tüzel kişiler hakkında ceza yaptırımı uygulanamayacağı ve yine aynı Kanun'un 5. maddesi ile bu Kanun'un genel hükümlerinin özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanacağı hükme bağlanmış ise de; 18.05.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5349 sayılı Kanun'un 6. maddesi ile 5252 sayılı Kanun'a eklenen ve 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun'un 15.maddesi ile değişik Geçici 1. maddesinin "Diğer kanunların 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Birinci Kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümleri,ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılıncaya ve en geç 31 Aralık 2008 tarihine kadar uygulanır" yönündeki hükmü karşısında, tebliğnamedeki (2) numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. 1-Sanıklar için CMUK'nın 225. (CMK'nın 195.) maddesi gereğince düzenlenecek uyarılı davetiyenin; öncelikle bilinen son adresine (sanığın Mahkemeye bildirdiği veya daha önce kendisine geçerli bir tebligat yapılmış olan ya da Tebligat Kanunu'nun 35/son maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlara sanık tarafından bildirilmiş bulunan adrese) gönderilmesi; tebligat memurunca, sanığın adresini değiştirmesi ve yeni adresinin belirlenememesi nedeniyle davetiyenin tebliğ edilemeyerek iade edilmesi durumunda, bu kez Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden; mahkeme tarafından, bankaya bildirilen adrese doğrudan sözü edilen 35. maddeye göre yapılan usulsüz tebligata dayanılarak ve bu nedenle sanıkların savunma hakkı kısıtlanarak yazılı biçimde hüküm kurulması, 2-3167 sayılı Kanunun 4814 sayılı Kanunla değişik 3. maddesinin 2. fıkrası ile 5. maddesinin 1 ve 2. fıkralarına, ayrıca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nca hazırlanarak 09.04.2003 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2003/1 sayılı Tebliğin geçici 2. maddesine göre; 4814 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya sözü edilen Tebliğin yayımını izleyen üçüncü ayın sonu olan 31.07.2003 tarihine kadar düzenlenmiş çeklere vergi kimlik numarasının yazılmamış olmasının "çekin geçerliliğini etkilemeyeceği", 31.07.2003 tarihinden sonra düzenlenen çeklere vergi kimlik numarasının yazılmamış olması durumunda ise "çekin geçerli olmayacağı" kabul edildiğinden; keşide tarihi 15.11.2003 olan ve üzerinde vergi kimlik numarası bulunmayan çekin, belirtilen dönemde ileri tarihli olarak düzenlenip düzenlenmediği ve muhatap banka tarafından sanık şirketin elindeki çek defterinin yenisi ile değiştirilip değiştirilmediği araştırılarak, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi, 3-Kabule göre; hükümde Türk Lirası olarak ifade edilen ağır para cezasının; 5083 sayılı Kanunun 1 ve 2. maddeleri ile 5252 sayılı Kanunun 5/1 ve 8. maddeleri uyarınca Yeni Türk Lirası (YTL) olarak belirlenmesinde ve adlî para cezasına dönüştürülmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş sanık ve sanık şirket temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün istem gibi BOZULMASINA 04.12.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.