Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1414 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11452 - Esas Yıl 2013





Yüksek Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında ... Sulh Ceza Mahkemesi'nce 06.09.2010 tarihinde 2009/2429 esas ve 2010/1358 karar sayı ile verilen mahkûmiyet hükmünün kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 08.07.2013 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:a) ... Sulh Ceza Mahkemesi'nce 11.09.2007 tarihinde 2007/359 esas ve 2007/985 karar sayı ile, sanığın TCK'nın 191/2. maddesi gereğince sadece tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği,b) İnfaz aşamasında, ...Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü'nce sanığın hakkında hükmolunan tedbire uymadığının bildirildiği,c) ... Sulh Ceza Mahkemesi'nce 06.09.2010 tarihinde 2009/2429 esas ve 2010/1358 karar sayı ile tedbirin gereklerine uymadığı kabul edilen sanığın TCK'nın 191/1 maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 191/2. maddesi gereğince hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına hükmolunduğuAnlaşılmıştır.Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında;«Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 14/03/2011 tarihli, 2010/37832 esas, 2011/2823 sayılı ve aynı Dairenin 21/03/2011 tarihli, 2010/37810 esas, 2011/3048 sayılı ilâmlarında belirtildiği üzere, hükümden sonra verilen ek kararın hukuki geçerliliği bulunmadığı gözetilerek yapılan incelemede, Sanık hakkında ... Sulh Ceza Mahkemesinin 11/09/2007 tarihli ve 2007/359 esas, 2007/985 sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun'un 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmesinin akabinde hakkındaki tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının bildirilmesi üzerine ... Sulh Ceza Mahkemesinin 06/09/2010 tarihli ve 2009/2429 esas, 2010/1358 sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun'un 191/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 191/2. maddesi gereğince hakkında yeniden tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı Kanun'un 191/6. maddesinde yer alan "Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı cezaya hükmedildikten sonra da iki ilâ dördüncü fıkralar hükümlerine göre tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulabilir. Bu durumda, hükmolunan cezanın infazı ertelenir. Ancak, bunun için kişi hakkında bu suç nedeniyle önceden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmemiş olması gerekir." hükmü de dikkate alındığında yasal mevzuata aykırı olarak sanık hakkında ilk kez tedavi ve denetimli serbestlik tedbir kararı verilmesinin akabinde sanığın bu tedbire uymadığının bildirilmesi halinde 5237 sayılı Kanun'un 191/5. maddesi gereğince davaya devam olunarak hüküm verilmesi ile yetinilmesi gerekirken hakkında ayrıca yeniden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, ... Sulh Ceza Mahkemesi'nin 06.09.2010 tarihli hükmünün bozulması istenmiştir. Sanık hakkında sadece tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin 11.09.2007 tarihli kararın, infaz için ...Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğüne gönderilmesinden sonra, Şube Müdürlüğünce tedbirin yerine getirilmesi için sanığa çıkarılan çağrı davetiyesinin, terhis olduğu askerlik adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine aykırı biçimde tebliğ edilmesi, böylelikle sözkonusu çağrıdan usulüne uygun olarak haberdar edilmemiş olması nedeniyle, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüğünü ihlal ettiği kabul edilemeyeceğinden, Mahkemece “tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına devam edilmesine” karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek hüküm kurulduğu dikkate alınarak; bu konuda kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdirinin sağlanması için, dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.