Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1413 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1732 - Esas Yıl 2015





Adalet Bakanlığı'nın, 12/02/2015 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık K.. Y.. hakkında Karşıyaka 9. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 13/08/2014 tarihinde 2011/1001 esas ve 2012/82 karar sayı ile verilen sanığın beraatine ilişkin ek kararın kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 27/02/2015 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:A) Konuyla İlgili Bilgiler:1- Karşıyaka 3. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 21/04/2009 ve 27/03/2009 tarihlerinde verilen kararlar ile 15/06/2008 ve 27/09/2008 tarihlerinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından, sanık hakkında TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince ayrı ayrı tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların itiraz edilmeden kesinleştiği, 2- Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına ilişkin kararların infazı aşamasında, Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğü'nce hükümlünün tedbirlere uymadığının bildirilmesi üzerine, aynı Mahkeme tarafından 03/02/2012 tarihinde 2011/1001 esas ve 2012/82 karar sayı ile sanığın 15/06/2008 ve 27/09/2008 tarihlerindeki fiilleri nedeniyle ayrı ayrı, TCK'nın 191. maddesinin 1. fıkrası ve 62. maddesi gereğince 10'ar ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezalarının aynı Kanun'un 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği ve hükümlerin kesinleştiği,3- Erteleme kararlarının infazı sırasında, hükümlünün denetim süresi içinde "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçunu işlemesi üzerine, adı geçen Mahkeme tarafından 24/01/2013 tarihinde 2011/1001 esas ve 2012/82 ek karar sayı ile 10 ay hapis cezalarının aynen infazına karar verildiği,4- Hapis cezalarının infaz aşamasında, 6545 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesi nedeniyle, hükümlünün hakkında lehe olan kanun hükümlerinin uygulanmasına ilişkin başvurusu üzerine, Karşıyaka 9. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 13/08/2014 tarihinde 2011/1001 esas ve 2012/82 karar sayı ile "6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme, hakkında tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilen kişilerin, bu kararın yerine getirilmesi sırasında yeniden uyuşturucu kullandığından bahisle dava açılan ve ceza alan hükümlüler bakımından lehe kanun durumundadır. Zira bu durumdaki kişiler, söz konusu eylemi 28/06/2014 tarihinden sonra işlediklerinde, haklarında soruşturma ve kovuşturma yapılamayacağı" gerekçesiyle hükümlünün 15/06/2008 ve 27/09/2008 tarihlerindeki fiilleri nedeniyle ayrı ayrı beraatine karar verildiğiAnlaşılmıştır.B) Kanun Yararına Bozma Talebi:Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «6545 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi ile kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde salın alma. kabul etme veya bulundurma ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma eyleminin suç olmaktan çıkarılmadığı, tam tersine 1. fıkraya göre 1 yıldan 2 yıla kadar hapis olan müeyyidenin, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olarak artırıldığı, ancak anılan maddenin 2 ve devamı maddelerinde soruşturma aşamasında olan dosyalar için kamu davasının açılmasının ertelenmesi müessesesinin getirildiği, aynı maddenin 5. fıkrasına göre de aynı suçun erteleme süresi içerisinde yeniden işlenmesi halinde ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapılamayacağının hüküm altına alındığı, ancak bu düzenlemeden yararlanabilmek için kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, kişi hakkında deneme süresi içerisinde kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma suçundan yürütülmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunması gerektiği, somut olayda sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün kesinleştiği, keza 6545 sayılı Kanun'un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin de yürütülmekte olan kovuşturmalarla ilgili düzenlemeler getirmiş olduğu, bu durumda 6545 sayılı kanun ile sanık lehine getirilmiş bir düzenleme bulunmadığı, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarında kazanılmış hak olmayacağı kuralı da göz önüne alınmak suretiyle, hakkında verilen hüküm kesinleşmiş olan sanığın beraatine karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.» denilerek, Karşıyaka 9. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 13/08/2014 tarihli kararının bozulması istenmiştir.C) Konunun Değerlendirilmesi:Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle daha önce tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, karardan önce 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesi ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” , b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci ve üçüncü suçlardan açılan ve birleşen bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” Karar verilmesi gerekirken, eylemin suç olmaktan çıktığı gerekçesiyle beraat hükmü kurulması yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerindedir.D) Karar :Açıklanan nedenlere göre; Karşıyaka 9. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 13/08/2014 tarihinde 2011/1001 esas ve 2012/82 karar sayı ile verilen sanığın beraatine ilişkin ek kararın 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine, 02/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.