Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık H hakkında İ 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nce yapılan yargılama sonucu, 12/07/2004 tarihinde 2001/333 esas ve 2004/1074 karar sayı ile kurulan mahkûmiyet hükmünün sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bozma isteyen tebliğnamesi ile 26/12/2006 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 1-Sanık için CMUK'nın 225. (CMK'nın 195.) maddesi gereğince düzenlenecek uyarılı davetiyenin; öncelikle bilinen son adresine (sanığın Mahkemeye bildirdiği veya daha önce kendisine geçerli bir tebligat yapılmış olan ya da Tebligat Kanunu'nun 35/son maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlara sanık tarafından bildirilmiş bulunan adrese) gönderilmesi; tebligat memurunca, sanığın adresini değiştirmesi ve yeni adresinin belirlenememesi nedeniyle davetiyenin tebliğ edilemeyerek iade edilmesi durumunda, bu kez Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden; yerel mahkeme tarafından muhatap bankanın bildirdiği adrese, doğrudan sözü edilen 35. maddeye göre yapılan usulsüz tebligata dayanılarak ve bu nedenle sanığın savunma hakkı kısıtlanarak yazılı biçimde hüküm kurulması, 2-3167 sayılı Kanun'un 16/1. maddesinde düzenlenen karşılıksız çek keşide etme suçunda şikayet hakkı, Türk Ticaret Kanunu'nun 702. maddesinde açıklandığı üzere, çeki muhatap bankaya ibraz eden yetkili ve yasal hamil ile bunun rücu hakkına sahip olduğu çek arkasındaki ciro silsilesinde imzası bulunan kişilere ait olup, incelenen dosya içeriği itibariyle; suça konu çeke dair muhatap banka tarafından düzenlenen ihtarname örneğinin getirilmediği, çek fotokopisine göre de; şikayetçinin cirosunun, hamiline tanzim edilen çekin arka yüzündeki ibraz kaşesinden sonra bulunduğu görülmekle; muhatap bankaca ibraz anında alınan onaylı çek örneği, ihtarname sureti ve çek aslı celp edilip, yakınanın ibraz anında cirosunun ve bu itibarla, şikayet hakkının bulunup bulunmadığı saptanarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, 3- Sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde; A…… İnşaat ve Yapı Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin bankadaki hesabından keşide edilen suça konu çeki sanığın düzenlemediğini ve hesap sahibi şirketle hiç bir ilişkisinin bulunmadığını ileri sürmesi, sanığın hesap sahibi şirketle bağlantısı olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin dosya içerisinde mevcut olmaması, İstanbul 7. Noterliği'nin 25.06.1998 tarih ve 19882 yevmiye numaralı imza sirküleri, temyiz dilekçesi ve vekaletnamedeki sanığın imzaları ile dava konusu çekteki keşideci imzasının benzememesi karşısında; hesap sahibi şirketin temsilcilerini gösteren belgelerin onaylı örnekleri getirilerek, sanığın şirketle bağlantısının bulunup bulunmadığının araştırılması ve ayrıca; suça konu çekteki yazı, rakam ve keşideci imzasının sanığa ait olup olmadığının bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle tespit edilmesinden sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinde yasal zorunluluk bulunması, 4- Kabule göre de; hükümde Türk Lirası olarak ifade edilen ağır para cezasının; 5083 sayılı Kanunun 1 ve 2. maddeleri ile 5252 sayılı Kanunun 5/1 ve 8. maddeleri uyarınca Yeni Türk Lirası (YTL) olarak belirlenmesi ve adlî para cezasına dönüştürülmesi gereği, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün istek gibi BOZULMASINA, 03/12/2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.