Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1234 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 26235 - Esas Yıl 2007





Çek defterlerini geri vermemek suçundan sanık M.C'ın 3167 sayılı Kanun'un 13/1 ve 765 sayılı TCK'nın 119. maddeleri uyarınca 119.550.000.-TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin BAĞCILAR 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 15.06.2004 gün ve 2000/2039 esas, 2004/1428 karar sayılı hükmüne karşı Yüksek Adalet Bakanlığı'nın Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 13.11.2007 gün ve 57712 sayılı kanun yararına bozma talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 14.12.2007 gün ve 2007/256348 sayılı tebliğnamesi ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya ve ekleri incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Kanun yararına bozma talebi ve tebliğnamede, " Tüm dosya kapsamına göre, Türk Dış Ticaret Bankası A.Ş. Güneşli Şubesi nezdinde bulunan hesaptan keşide edilen çekin karşılıksız çıkması nedeniyle, gönderilen ve tebliğ edilen ihbar mektubuna rağmen çek karnesini bankaya iade etmediğinden bahisle adı geçen sanık hakkında kamu davası açılmış ise de, Bağcılar 1. Sulh Ceza Mahkemesinin sanığın nüfus kaydını talep eden; 01.12.2000 tarihli ve 2000/512 sayılı yazısına, Urla İlçe Nüfus Müdürlüğünün 29.11.2000 tarih ve 3764 sayılı cevabi yazısıyla "müzekkerede adı geçenin kütük kaydı olan Saraylı Köyü ilçemize bağlı bulunmadığından iade edilmiştir" şeklinde, yazısına, Konak İlçe Nüfus Müdürlüğünün 07.06.2007 tarihli ve B0500NÜV435650.1819.109.02.2007-16660 sayılı yazısı ile "müzekkerede adı geçen kişinin kaydı, verilen bilgiler doğrultusunda merkezi bilgisayar sisteminde aranmış fakat bulunamamıştır. Verilen cüzdan fotokopisindeki tarih seri ve kayıt numarası arşiv kayıtlarından araştırılmış böyle bir cüzdan serisi olmadığı ve dairemizden verilmediği şeklinde, cevap verilmiş olması karşısında, çek hesabı açılırken bildirilen, ad, soyad ve diğer kimlik bilgilerinin gerçekte var olmadığı, iddianamenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan ve mülga 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 163/2. maddesine aykırı olacak şekilde gerçek olmayan kimlik bilgilerine dayanılarak kamu davası açılmış bulunduğu cihetle, hayali sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, anılan hükmün bozulması istenmiştir.Kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Bağcılar 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 15.06.2004 gün ve 2000/2039 esas, 2004/1428 karar sayılı hükmünün 5271 sayılı CMK'ın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince BOZULMASINA; aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak, VERİLEN CEZANIN KALDIRILMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine, 28.01.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.