Tebliğname No : 10 - 2012/91907Mahkeme : GEMLİK Sulh Ceza MahkemesiHüküm Tarihi- Numarası: 12.06.2008 - 2007/166 esas ve 2008/393 kararSuç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Anayasa’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca, hükümde, başvurulacak kanun yolu, mercii, başvuru şekli ve süresinin ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerektiği halde, sanığın yüzüne karşı verilen 12.06.2008 tarihli mahkûmiyet hükmünün, temyiz süresinin sanığı yanıltıcı biçimde tebliğden itibaren başlayacağının belirtilmiş olması nedeniyle kesinleşmemiş olması karşısında; mahkemenin hükmolunan cezanın infazına ilişkin 05.10.2009 ve mahkûmiyete ilişkin 09.12.2011 tarihli ek kararları ile merci sıfatıyla Gemlik 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 13.06.2011 tarih, 2011/182 değişik iş sayılı kararlarının hukuki değerden yoksun olduğu ve sanık müdafiinin 18.05.2011 tarihli dilekçesinin 12.06.2008 tarihli hükme yönelik öğrenme üzerine ve süresinde temyiz isteği niteliğinde bulunduğu kabul edilerek yapılan incelemede: Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra; a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesi ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına", b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” Karar verilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin 12.06.2008 tarihli hükmün BOZULMASINA, 16.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.