Esas No : 2012/20303 Karar No : 2014/1064Tebliğname No : K.Y.B./ 2012/180250Yüksek Adalet Bakanlığı’nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık H.. K.. hakkında Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nce 19.12.2011 tarihinde 2010/1219 esas ve 2011/2189 karar sayı ile verilen mahkûmiyet hükmünün kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12.07.2012 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Mahkemece sanığın TCK'nın 191. maddesinin 1. fıkrası gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmolunmuştur.Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Dosya kapsamına göre, hüküm tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı Kanun'un 5560 sayılı Kanun ile değişik 191. maddesi uyarınca, uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında, mahkemece, aynı maddenin (2) veya (6). fıkralarındaki olasılıklardan hangisi tercih edilirse edilsin, sanık, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmamış ise sadece denetimli serbestlik tedbirine, bu maddeleri kullanmış ise tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirlerine hükmedilmesinde zorunluluk bulunduğu, anılan tedbirlerin uygulanması yönünden mahkemeye takdir hakkı tanınmadığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, belirtilen hükmün bozulması istenmiştir. 19.12.2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun'la değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde; uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında, seçenekli uygulamalar öngörülmüştür.Mahkemece TCK'nın 191. maddesindeki seçeneklerden biri tercih edilirken, yasal ve yeterli gerekçenin gösterilmesi, gerekçenin sanığın kişilik özellikleri, davranışları ve mahkemenin gözlemine dayanması gerekmektedir. Mahkemece gerekçe gösterilmiş ise gösterilen gerekçenin yerinde olup olmadığı olağan yasa yolu incelemesinde denetlenebilir ise de, olağanüstü bir yasa yolu olan kanun yararına bozma isteği üzerine denetlenemez. Ancak Mahkemece hiç gerekçe gösterilmemiş ise bu durum kanun yararına bozma konusu yapılabilir. Diğer yandan, açıkça yasaya aykırı olan veya kendi içinde çelişen bir gerekçe, gerekçe sayılmaz.Somut olayda, uyuşturucu madde kullanmadığını söyleyen sanığın, uyuşturucu madde kullandığının kabul edilip edilmediği Mahkemece kararda belirtilmediğinden; öncelikle sanığın uyuşturucu madde kullandığının kabul edilip edilmediğinin gerekçesiyle birlikte gösterilerek, sonucuna göre TCK'nın 191. maddesinde öngörülen seçenek uygulamalardan birine göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerinde olduğundan; Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 19.12.2011 tarihli, 2010/1219 esas ve 2011/2189 karar sayılı hükmünün 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA; aynı maddenin 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca yeniden yargılama yapılarak sonucuna göre gereken hükmün verilmesi için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.