Esas No : 2013/9434 Karar No : 2014/1057Tebliğname No : KYB - 2013/232294Yüksek Adalet Bakanlığı’nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık K.. Y.. hakkında Antalya 8. Sulh Ceza Mahkemesi'nce 15.03.2013 tarihinde 2012/1057 esas ve 2013/164 karar sayı ile verilen sadece tedavi ve denetimli serbestlik uygulanmasına ilişkin kararının kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 04.07.2013 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Mahkemece sanığın TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verilmiştir.Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «19/12/2006 tarihli ve 26381 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un 7. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi değiştirilmiş ve bu madde uyarınca, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçundan dolayı yapılacak yargılama sonucunda mahkemelere iki seçenek sunulmuş olup, anılan maddenin 2. fıkrası gereğince hüküm vermeden önce uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine; kullanmamakla birlikte, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği, aynı maddenin 5. fıkrasına göre de, tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranan kişi hakkında açılmış olan davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği, aksi takdirde, davaya devam olunarak hüküm verilmesi gerekeceği, diğer bir durumda ise, mahkemece 6. fıkra uyarınca uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişinin, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı cezaya hükmedildikten sonra da iki ilâ dördüncü fıkra hükümlerine göre tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulabileceği ve bu durumda hükmolunan cezanın infazının erteleneceği, 7. fıkra gereğince kişinin mahkûm olduğu cezanın, tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde infaz edilmiş sayılacağı, aksi takdirde derhal infaz edilmesi gerekeceği cihetle, kullanmamakla birlikte kullanmak için uyuşturucu madde bulunduran sanık hakkında sadece denetimli serbestlik tedbiri yerine yasal gerekçe gösterilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, belirtilen kararın bozulması istenmiştir.19.12.2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun'la değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi uyarınca, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığına ilişkin somut delil bulunmayan ve Mahkemece de kullanmak için uyuşturucu madde aldığı ve bulundurduğu kabul edilen sanık hakkında, bu maddenin ikinci fıkrası uyarınca tedavi kararı verilmeksizin sadece "denetimli serbestlik tedbirine" karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerinde olduğundan; Antalya 8. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 15.03.2013 tarihli 2012/1057 esas ve 2013/164 karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA; aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.