Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 99 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 26536 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : İş MahkemesiTarihi : 15.09.2014 Davacı, Bağ-Kur hizmetlerinin tespitini istemiştir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine, karar verilmiştir.Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava dosyası üzerinde yapılan incelemede, davacının talebinin tam olarak ne olduğunun açık olarak ortaya konulamadığı anlaşılmıştır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. Maddesi, uyuşmazlığını çözümü için aydınlatılması zorunlu olan hususlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz, yahut çelişki bulunan durumlarda, hakimin taraflara açıklama yaptırılabileceği, soru sorabileceği, delil göstermelerini isteyebileceği düzenlemiş olup; davacının, dava dilekçesindeki “Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine” yönelik talebinin kapsadığı dönemi ve 2926 sayılı Yasa kapsamındaki tarım Bağ-Kur mu Yoksa 1479 sayılı Yasa kapsamındaki esnaf Bağ-Kur mu olduğunu belirlemek için HMK 169 ve devamı maddeleri gereği isticvap edilerek, talebi açıklattırıldıktan sonra, sonucuna göre, araştırma ve değerlendirme yapılması zorunludur.5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 8. maddesinde “Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç diğer alt bentlerine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar kayıt ve tescillerini yaptırmayanların sigortalılık hak ve yükümlülüğü bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren başlar. Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendine göre sigortalı sayılanların hak ve yükümlülüğü ise 7 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre başlar.” hükmünü amirdir.Dosya kapsamına göre; şayet davacının iddia ve talebi, 01.10.2008 tarihinden öncesi süre için 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın tespiti talebine ilişkin ise; Mahkemece, 510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 8.maddesi gereği davanın reddine karar verilmesi isabetlidir. Ancak davacının iddia ve talebi, 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığın tespiti talebine ilişkin ise; 5510 sayılı Yasanın Geçici 8. maddesinde “Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç…” ibaresi kullanıldığından 2926 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/1-b-4)kapsamındaki sigortalığın tespiti davalarında uygulanmayacağı esas alınarak 2926 sayılı Yasa esas alınarak sigortalılık şartlarının varlığı usulünce araştırılarak sonucuna göre karar verilmelidir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma gerekir. O hâlde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18.01.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.