Çek karnesini iade etmemek suçundan sanık İ.Halil hakkında (Şanlıurfa Birinci Sulh Ceza Mahkemesi)'nce yapılan yargılama sonucu, 03.05.2004 tarihinde 2004/266 esas ve 2004/649 karar sayı ile kurulan mahkumiyet hükmünün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımın bozma isteyen tebliğnamesi ile 09.05.2006 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesinde "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmünün yer aldığı; bu Kanun'un 75. maddesinde ön ödemeye uyulmaması halinde ceza artırımı öngörülmemiş ise de, sanığa 3167 sayılı Kanun'un 13/1 ve 765 sayılı TCK'nın 119/5. maddeleri uyarınca hükmolunan 674.625.000 TL ağır para cezasının 647 sayılı Kanun'un 6. maddesi gereğince ertelenmesine karar verildiği, 647 sayılı Kanun'un 5275 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırıldığı ve 5237 sayılı TCK'da para cezasının ertelenmesine yer verilmediği; bu durumlara göre, 765 sayılı TCK ile 647 sayılı Kanun gereğince yapılan uygulamanın sanığın lehine olduğu anlaşıldığından, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Suç tarihi itibariyle temel para cezasının "449.000.000 TL (449 YTL)" olduğu gözetilmeksizin, sanık hakkında fazla ceza tayini, 2- Hükümde Türk Lirası olarak ifade edilen ağır para cezasının; 5083 sayılı Kanun'un 1 ve 2. maddeleri ile 5252 sayılı Kanun'un 5/1 ve 8. maddeleri uyarınca Yeni Türk Lirası (YTL) olarak ve 1 YTL'nin küsuru hesaba katılmadan belirlenmesinde ve adli para cezasına dönüştürülmesinde zorunluluk bulunması, 3- 647 sayılı Kanun'un 5275 sayılı Kanun'la yürürlükten kaldırılması ve bu kanunda gecikme zammı öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda "gecikme zammı" uygulanmasına olanak bulunmaması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, bu durumların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; 1) Temel para cezasının 449 YTL olarak belirlenmesi, 765 sayılı TCK'nın 119/5. maddesinin uygulanması suretiyle hükmolunan sonuç ağır para cezasının ise "674.625.000"den "673 YTL"ye indirilmesi ve adli para cezasına dönüştürülmesi, 2) Para cezasına "gecikme zammı" uygulanmasına ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması, Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.06.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.