Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 963 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 18930 - Esas Yıl 2016
Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalılar Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.Davacı, muris eşinin davalı ...’ne bağlı işletmelerde 1975-1980 yılları arasında 720 gün süreyle çalıştığının tespitini istemiştir. Muris eşin, 1976-2. dönem ile 26.08.1989 tarihleri arasında Orman İşletme Müdürlüklerine ait 4 farklı işyeri numarasından giriş-çıkış yapılmak suretiyle kısmi bildirimlerinin olduğu hizmet cetvelinden anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda, muris eşin, giriş çıkış tarihleri tamamlanmak suretiyle bir hesap yapıldığı buna göre, murisin, 1976-2. dönem ile 26.08.1989 tarihleri arasında bildirilmeyen gün sayısının 778 gün olduğu, Mahkemece taleple bağlı kalınarak 1976/2.dönemi ile 1980 tarihleri arasında kuruma bildirilmeyen 720 gün süre ile çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de söz konusu bilirkişi raporunda 1976/2. dönemi ile 01.04.1980 tarihleri arasında 347 gün ./..eksik bildirim olduğunun belirlendiği bu haliyle talebin aşıldığı aynı zamanda sadece 2 tanık beyanı ile hükmün kurulduğu ve yapılan araştırmanın yetersiz olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalı işveren nezdinde bulunan tüm yazlı belgeler(iş sözleşmeleri, puantaj kayıtları) istenerek irdelenmeli, talep edilen sürelerde çalışmanın geçtiğinin iddia edildiği yerler tam olarak tespit edilip bu yerlerden ihtilaflı dönemlerde bildirimi bulunan bordrolu tanıkların (her bir tanığın hizmet cetveli getirtilmek suretiyle, tespite konu tüm dönemleri karşılayacak şekilde ) beyanlarına başvurma yoluna gidilmeli, dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde; işin ve işyerinin niteliği nazara alınmalı, diğer taraftan davacının yaşı ile yaptığı iş nazarında mevsimlik çalışma olgusu araştırılmalı ayrıca muhtarlıktan dava konusu döneme ilişkin olarak ulaşılması halinde Orman İşletmelerde çalışması için önerilen isim listeleri istenerek muris ile ilgili bir kayıt olup olmadığı belirlenmeli, böylece gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.Mahkemece, belirtilen maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmadan eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.