Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9590 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20886 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, manevi tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün davalı SGK Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1479 sayılı Kanun hükümlerine göre 01.08.2006 tarihinden itibaren davacı sigortalı ... bağlanan yaşlılık aylığının, 2009 yılının Mayıs ayında tesis edilen işlemle bir kısım sigortalılık sürelerinin geçersiz sayılması sonucu davalı Kurumca iptal edilmesi üzerine sigortalı tarafından 09.06.2009 günü ilk davanın açıldığı, Kurum tarafından 2010 yılının Mart ayında sigortalı hakkında icra takibi başlatılarak kendisi ve diğer davalı konumundaki eşi ... için yersiz ödendiği ve karşılandığı ileri sürülen aylıklar ve sağlık hizmeti giderlerinin yasal faiziyle birlikte geri istenildiği, ilk davada mahkemece 27.05.2010 tarihinde verilen sigortalılık sürelerinin geçerli olduğunun ve yaşlılık aylığının yeniden bağlanması gerektiğinin tespitine ilişkin kararın Dairemizce 13.12.2010 günü onanarak kesinleştiği anlaşılmakta olup işbu dava ile Kurumun haksız eylemi nedeniyle manevi zarar görüldüğü belirtilerek tazminat istenmektedir. Davanın yasal dayanaklarından olan 818 sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesinde, hakimin özel durumları göz önüne alarak, bedensel zarara uğrayan kimseye manevi zarar karşılığı olarak adalete uygun bir tazminat ödenmesine karar verebileceği, 49/1. maddesinde, kişilik hakkı hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kişinin, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat olarak bir miktar para ödenmesini dava edebileceği hüküm altına alınmış, 22.06.1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birileştirme Kararı’nda, zarara uğrayanda meydana gelen elem ve ruhsal acıyı dindirmek veya azaltmak, onda huzur ve tatmin duygusu oluşturmak amacıyla zarar görene ödenmesi gereken bir miktar paradan ibaret olan manevi tazminatın ilkeleri açıklanmış olup inceleme konusu davada gerçekleşen somut olayda manevi tazminat koşullarının gerçekleşmediği belirgindir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu istemin kısmen karar altına alınması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.