Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9561 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 5801 - Esas Yıl 2011





Trafik-iş kazasında ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin değerli gelirler ile yapılan ödemelerin 506 sayılı Kanunun 26. maddesi uyarınca rücuan ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilâmda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar Avukatlarınca istenilmesi ve davalılar avukatlarınca da duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28/06/2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davalı E…… D…… adına Av. O.. Arat ve davalı asil ile diğer davalı H…… Y…… adına Av. Ramazan Dönmez ile asil ve karşı taraf adına Av. Muharrem Tekalmaz geldiler. Duruşmaya başlandı. Hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi Hatice Kamışlık tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum ve davalı E…… D…… vekillerini temyiz itirazlarının REDDİNE, 2-Davalı Halil Yiğit vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; 5510 sayılı Yasanın 21. maddesiyle yeniden getirilen "sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı" tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesidir. Hükme dayanak alınan 14.11.2008 tarihli kusur raporunda; davalı H…… Y……, sigortalıları görevli oldukları görev mahalline götürmekle görevli olduğu halde, aracı arıza yaptığı sırada arıza durumunu idareye bildirmeden, benzin parasını elden vermesi ve bu hususları idareye bildirmediği için sigortalıların görevli oldukları Fethiye'ye E…… D……'ın aracı ile gitmelerine zemin hazırlanması ve idareyi haberdar etmeden kendi direktifleri doğrultusunda hareket etmelerini sağladığı için olayın meydana gelmesinde % 25 kusurlu bulunmuştur. Davalı H…… Y……; Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü ağındaki işyerlerinde çalışan makinelerin onarımında görevlendirilen personel ile, diğer TCK personelinin taşınması için bir adet kamyonet kiralanması işini 13.01.2005 tarihli "Hizmet Alımları Tip Sözleşmesi" ile üstlenmiştir. İlgili sözleşmenin Cezalar ve Kesintiler ile ilgili 17. maddesinde; "Yüklenici taahhüt edilen ve yeterlik belgesinde adı ve plakası geçen aracı iş süresince bulundurmak zorundadır. İdarenin izni olmadan bu aracı değiştiremez. Aksi takdirde, her gün için bir günlük yevmiyesi kesilir. Araç mesai saati başlangıcında işyerinde bulunmaz ise o günkü yevmiyesi kesilir. Aracın trafik kazası, onarımı nedeni ile bir günden fazla sürecek şekilde işi aksatması, araç veya şoförünün haciz, icra veya başka sebeple çalışamaması durumunda yüklenici en geç bir gün içinde istenilen şartlarda araç ve şoförünü bulundurmaz ise her gün için yevmiyesi kadar ceza kesilir. Araç trafik kanun ve yönetmeliklere uygun olmaması durumunda idarenin olur vereceği aracı bir gün içinde bulmaya mecburdur. Gecikilen her gün için yevmiyesi kadar ceza uygulanır." öngörülmüştür. Sözleşmede; yüklenicinin araç bulundurmaması halinde yevmiyenin kesileceği hükme bağlanmış olup, araç bulundurmama nedeniyle bir başka araç ile görev yerlerine taşınması halinde sigortalıların ölmesi veya yaralanması sonucu gelecek zararlardan dolayı yüklenicinin sorumlu olacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Sigortalının ölümüne neden olan 06.10.2005 tarihli trafik-iş kazası; davalı E…… D…… ile kazalı K…… Y……'in işveren tarafından yürütülmekte olan ve kendilerine tevdi edilen görevi yerine getirmek için, emirlerine tahsis edilen görev aracının arıza yapması nedeniyle, Antalya'dan Fethiye'ye E……'e ait olup, E……'in sevk ve idaresindeki araç ile giderken, aracın direksiyon hâkimiyetini kaybedip banket dışına çıkarak, yolun dışında bulunan beton menfeze çarpması şeklinde oluşmuştur. Davalı H…… Y……'in, arızalanan aracın yerine araç bulundurmaması nedeniyle, ancak sözleşme hükümlerine aykırı davranmaktan dolayı sözleşmede öngörülen cezalar ile sorumluğu söz konusu olup, sözleşme hükümlerine aykırı davranmanın trafik kazasının oluşumuna etkisinin olduğu kabul edilemez. Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, trafik kazasının oluşumunda davalı H…… Y……'in de kusurlu olduğunu kabul eden bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı H…… Y…… vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalı H…… Y…… avukatı yararına takdir edilen 825,00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalılardan H…… Y……'e iadesine, 28.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.