Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 947 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17181 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :İş MahkemesiDava, 506 sayılı Kanunun 26/1, 10 maddelerine dayalı rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, tarafların vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalılar vekilinin tüm, davacı Kurum vekilinin, aşağı bendde açıklanan hususlar dışındaki, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2- Mahkemenin, davalı şirkete %60, davalı ...’ya %10, sigortalıya %30 kusur izafe eden bilirkişi raporuna esas alarak davanın istem doğrultusunda kabulüne dair kurulan ilk hükmü, Dairemizce, 506 sayılı Kanunun 9 ve 10. maddeleri hususunda irdeleme yapılması, sonucuna göre 506 sayılı Kanunun 10. maddesinin ve Borçlar Kanunun 43, 44.maddeleri gözetilmesi nedeni ile bozulmuştur. Mahkemece, bozma sonrasında, sigortalının işe giriş bildirgesi celbedilerek, işe giriş bildirgesinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılan dava dışı arsa sahibi adına olay tarihi olan 15.02.2008 tarihinde Kuruma intikal ettiği kabul edilerek, 506 sayılı Kanunun 9. maddesi kapsamında süresinde işe giriş bildirgesi verildiği kabul edilerek 506 sayılı Kanunun 26. maddesi uyarınca davalıların sorumluluğuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin, sigortalının çalıştığı işyerine göre yapılan bildirimin davalı işveren tarafından yapıldığı kabulünde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, dosya kapsamında yer alan ceza dosyasında, sigortalının eşi olan ....’un kolluğa verdiği 15.02.2008 tarihli ifadesinde, sigortalının olaydan bir hafta öncesi inşaatta sıvacı olarak çalıştığına ilişkin beyanı araştırılmadan, 506 sayılı Kanunun 9. maddesinin irdelemesinin yapılması, eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır.Mahkemece, yapılacak iş, işyerinden bildirilen dönem bordrosuna kayıtlı çalışanlar ile ceza dosyasında beyanlarına başvurulan tanık ve sigortalının eşinin bilgi ve görgüsüne başvurulup, 506 sayılı Kanunun 9’uncu maddesine uygun ve süresinde, davalı Kuruma sigortalının işe giriş bildiriminin yapılıp yapılmadığı araştırılarak, 506 sayılı Kanun’un 9 ve 10’uncu maddeleri hakkında irdeleme yapılmalı, varılacak sonuca göre aynı Kanunun 10’uncu maddesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmeli, Borçlar Kanununun 43 ve 44’üncü maddesi kapsamında hakkaniyet indirimi de nazara alınmak ve isteme bağlı kalmak suretiyle hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.