Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yersiz ödenen aylıkların istirdadı için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Kurum sigortalısı...ile davalının...Aile Mahkemesini 2003/1814 Esas 2004/752 karar sayılı ilamı ile 28.04.2004 tarihinde boşanmalarına karar verildiği, kararın 29.12.2004 tarihinde onandığı, karar davalı ...’e tebliğ edilmeden davacı Ahmet Salt 01.07.2008 tarihinde vefat ettiğinden, evliliğin boşanma hükmü ile değilde ölümle sona ermesi ve sigortalının mirasçılarının davaya devam ederek davalının mirasçı olamayacağının tespitine karar verilmesini istemeleri sonucu, söz konusu onama kararının kaldırılmasına ilgili Yargıtay Dairesince karar verildiği, son olara... Aile Mahkemesinin 29.01.2010 tarih 2009/1367 E. 2010/68 K. sayılı hükmü ile davalı ...’in mirasçı olamayacağının tespitine dair verilen karar temyiz edilmeden kesinleştiğinden, davalıya 26.07.2008-25.07.2010 tarihleri arasında 9678,18 TL yersiz ödeme yapıldığından bahisle icra takibi yapıldığı, itiraz üzerine işbu davanın açıldığı, mahkemece kesinleşmiş mahkeme ilamı bulunduğundan bahisle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.Türk Medeni Kanununun 181. Maddesi “ Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler. Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması hâlinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.” hükmüne amir olup, söz konusu boşanma davası kesinleşmeden davacı sigortalının vefatı sonucu, davacı sigortalının murislerince, belirtilen yasa kapsamında, davalının mirasçı olamayacağının tespitini talep ettikleri davada, mahkemece talep gibi kararverilmiş ve söz konusu karar temyiz edilmeden kesinleşmiş ise de,...Hukuk Dairesinin 09.02.2015 tarih 13141-15300 sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verildiği ve dolayısıyla davalı ...’in hak sahipliği sıfatının bulunmadığına ilişkin henüz kesinleşmiş bir mahkeme hükmünün bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece HMK nın 165/1. maddesi uyarınca ilgili davanın beklenip sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir. O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 02.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.