Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 910 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26964 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, kesilen malûllük aylığının 01.01.2005 tarihinden itibaren ödenmeye devam edilmesi istemine ilişkidir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, bozma üzerine, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmün, taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm ve davalı Kurum vekilin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Dava açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması; eş söyleyişle tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması halinde, bu olayın hükümde göz önüne alınması ve mahkemenin, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir.Somut olayda, davacı hakkında ... tarafından düzenlenen 16.03.2012 tarihli Sağlık Kurulu raporuna dayanılarak, Kurum tarafından davacının çalışma gücünün en az %60'ını kaybettiğine, kontrol muayenesi gerekmediğine ve başkasının bakımına muhtaç olmadığına karar verilmesi üzerine, davacıya 19.03.2012 tarihinden itibaren yeniden malûliyet aylığı bağlandığı, Dairemizin 2012/ 22012 – 26055 sayılı ikinci bozmasına uyulması sonrası yapılan yargılamada, belirtilen çalışma güç kaybının başlangıcının yine belirtilen sağlık kurulu raporu kabul edildiğinin ortaya konulduğu, ancak davaya konu talebin, 01.01.2005 tarihinden sonraya ilişkin olduğu, buna göre, 2005-2012 dönemi hakkındaki talebin reddedilmesi, ancak 5510 saylı Kanunun, malûllük aylığının başlangıcına dair 27/2,b maddesi hükmü gözetildiğinde, 01.04.2012 tarihinden sonraki dönem hakkında davanın konusu kalmadığının kabulü gerekmektedir.Mahkemece, bu maddî ve hukukî olgular gözönünde tutulmaksızın yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.