Mahkemesi : Uşak 1. İş Mahkemesi Tarihi : 04.06.2013No : 2011/1246-2013/591Dava, trafik iş kazası sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir ile diğer ödemelerin 5510 sayılı kanunun 21. ve 76. maddelerince tazmini istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum ve davalılardan V.. D.. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davalılardan V.. D.. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Dava; 14.10.2008 tarihli trafik iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerden oluşan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkin olup; somut olayda, araç sürücüsü davalı %50, diğer davalı işveren % 40, sigortalı % 10 oranında kusurlu bulunmuştur.Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 21. maddesinin 4. fıkrası üçüncü kişinin sorumluluğunu düzenlemekte olup; buna göre, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilebilecektir. Üçüncü kişinin rücu alacağından sorumluluğu kusur sorumluluğu esasına dayanır. Bir başka ifadeyle; üçüncü kişi, ancak kusurlu bir hareketinin varlığı halinde rücu alacağından sorumludur.İş kazası, meslek hastalığı ve hastalığın üçüncü kişinin kusuru sonucunda meydana gelmesi halinde rücu edilecek miktar; sigortalı ya da hak sahiplerine yapılan ödemelerin tümünün, bağlanacak gelirlerin ise başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısının kusur karşılığından oluşmaktadır. Sigortalının iş kazası veya meslek hastalığına uğramasına birden çok kişinin birlikte kusurlarıyla sebebiyet vermeleri halinde; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61 ve 62’nci (818 sayılı Mülga Borçlar Kanununun 50 ve 51) maddeleri uyarınca teselsül hükümlerine göre birlikte sorumlulukları söz konusu olacaktır. Bu halde, Türk Borçlar Kanunu’nun 62’inci maddesi uyarınca kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişinin diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkı baki kalmak koşuluyla, her bir sorumlu yönünden kusurlarına düşen miktar ayrılmaksızın teselsül kurallarına göre sorumluluklarına hükmedilebilecektir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; Mahkemece, üçüncü kişi olan anılan davalının sorumluluğunun; sigortalının hak sahiplerine bağlanan ilk peşin değerli gelirin yarısının, davalıların toplam %90 kusur karşılığını oluşturan tutar kadar olduğu gözetilmesizin; hatalı değerlendirme ile talep edilebilecek Kurum zararının ilk peşin değerli gelirin kusur karşılığı olduğu kabul edilerek, talebe itibar edilmek suretiyle yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davalı V.. D.. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı V.. D..'e iadesine, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.