Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9020 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25491 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : İş MahkemesiAsıl davada Kurum, itirazın iptali,takibin devamı ve icra inkar tazminatı isterken; birleşen davada sigortla ... ise, aylığın iptaline dair Kurum işleminin iptalini, 01.05.2009-31.07.2010 tarihleri arası aylıkların yasal faiziyle birlikte ödenmesini, maruz kalınan menfi ve müspet zararlara ilişkin olarak şimdilik 1.000 TL’nin yasal faiziyle tahsilini istemiştir.Mahkeme, uyulan bozma ilamı uyarınca, asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulüne karar vermiştir.Hükmün, Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, Kurum'un sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.26.05.2008 günlü borçlanma talebi ve 14.04.2009 günlü ödemeyle yurt dışında geçen süreleri Bağ-Kur kapsamında ve 3201 sayılı Yasaya göre borçlanan davacıya, 01.05.2009 tarihinden itibaren 01.01.1998-29.04.2009 arası 4.078 gün Bağ-Kur, 3201 borçlanma süresi ve diğer yurtiçi çalışmaları olmak üzere "9.192 gün" üzerinden 1479 sayılı Yasa hükümleri uyarınca ve sosyal güvenlik destek primine tabi şekilde yaşlılık aylığı bağlanmıştır. 3201 sayılı Yasanın 6. maddesinin B bendi gereği, yurtdışında geçen çalışmalardan borçlanılan süreler de gözetilerek yaşlılık aylığı bağlananların, yeniden yurtdışında veya Türkiye’de çalışması durumunda, aylıklarının kesileceği, bu durumdakilerin, sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışamayacakları gerekçesiyle, yaşlılık aylığı başlangıç itibarıyla iptal edilerek 01.05.2009-2010/3.ay arası dönem yönünden 7.533,58 TL yersiz aylık borcu ile devam eden vergi kaydı nedeniyle de cari prim borcu tahakkuk ettirilmiş, 5.635 TL'lik prim borcunun ödenmesini takiben, 01.01.1998-22.07.2010 arası 4.522 prim gün ve diğer süreler olmak üzere " 9.636 gün" üzerinden 01.08.2010 tarihinden itibaren, destek primine tabi şekilde yaşlılık aylığı yeniden bağlanmıştır.Öte yandan Kurum,18.05.2010 tarihinde 2010/7603 sayılı takip dosyası ile, 7.533,58 TL yersiz aylık ve 473,10 TL işlemiş faizin tahsili amacıyla icra takibi başlatmış, itiraz üzerine eldeki asıl dava açılmıştır.Mahkeme, uyulan bozma ilamı uyarınca, devam eden vergi kaydına dayalı olarak başlangıçta sosyal güvenlik destek primine tabi şekilde aylığın bağlanmış olmasını ve M.K 2.maddesini gözeterek asıl davanın reddine karar vermiştir. Birleşen davada ise, 01.05.2009 tarihi itibarıyla aylığı kesen kurum işleminin iptaline, 2010/3.ay-7.aylar arası ödenmeyen aylıkların yasal faiziyle ödenmesine ve cari prim borcu olarak ödenme durumunda kalan 5.635 TL'nin sigortalıya iadesine, 01.08.2010 itibarıyla yeniden bağlanan aylığın 01.05.2009 itibarıyla bağlanan aylıktan daha düşük olacağından bahisle de 01.08.2010-08.03.2011 arası eksik ödenen (fark) aylıkların ödenmesine karar vermiştir.İlkeleri ve ayrıntıları Dairemizin 07.03.2013 günlü bozma ilamında belirtildiği üzere;Devam eden vergi kaydı nedeniyle başlangıçta sosyal güvenlik destek primine tabi şekilde yaşlılık aylığı bağlanan davacının, anılan aylığının kesilmesi ve yersiz aylık tahakkuku işlemlerini MK'nun 2'inci maddesinde belirtilen iyiniyet kuralına aykırı bulan ve böylece 01.05.2009 tarihi itibarıyla aylığını yeniden bağlayan Mahkeme kabulü yerindedir.Ancak, 5997 sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan 19.06.2010 sonrası dönem yönünden, lehe getirilen yasal düzenleme uyarınca destek primine tabi şekilde çalışmanın mümkün olması karşısında; devam eden vergi kaydına dayalı olarak davacı sigortalıdan tüm sigorta kollarına tabi şekilde tahsil edilen ve Mahkeme hükmüyle iadesine hükmedilen 5.635,00 TL'lik prim tutarından, 19.06.2010-01.08.2010 tarihleri arası dönem için alınması gereken sosyal güvenlik destek prim miktarının mahsubuyla bakiyesinin iadesine karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözetilmeksizin yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.