....Davacı dava dilekçesi ile, davalı işverene ait işyerinde primlerinin asgari ücret üzerinden ödendiğini ve eksik yatırıldığını, ücretinin net 350 TL olduğunun ve primlerinin buna göre işverence ....’ya yatırılması gerektiğini, 15.12.2002 tarihinden itibaren 12 günlük yılık izin sürelerinin... prim ödemelerinin işverence ödenmesine karar verilmesini, 2001 yılından itibaren uygulanan % 30’luk zam farklarının ve ilintili alacaklarının da ödenmesine karar verilmesini, bu konuda daha önce görülen ....sayılı yargılamanın yenilenmesini ve bu mahkeme kararına karşı başlatılan icra takibinin durdurulmasını talep etmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının 03/10/2000-01/12/2000 tarihleri arasında davalı işyerinde 350,00 TL ücretle çalıştığının, davalı tarafından 01/12/2000-15/02/2002 tarihleri arasında davacının gerçek ücreti net 350,00 TL olmasına rağmen, asgari ücret üzerinden eksik olarak yatırıldığının tespitine, davalı tarafından 28/01/2008 tarihinde .....yapılan bildirim ve ödemelerin kararın infazında dikkate alınmasına, davacı tarafından bundan önce görülen ....sayılı dava dosyasındaki her türlü mahkeme, vekalet giderlerinin davalıdan tahsili talep edilmiş ise de, bu hususun, yargılamanın yenilenmesine konu edilemeyeceği, ancak, temyize konu edilebileceği anlaşılmakla, bu talebin reddine karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Mahkeme, ilâmda belirtildiği şekilde yargılamanın iadesine karar verilerek yukarıda belirtilen hüküm tesis edilmiş ise de, hüküm eksik incelemeye dayalıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Yargılamanın İadesi Sebepleri” başlıklı 375. maddesinin “(1) Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir:./...-2-a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması. (2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir” şeklinde olduğu görülmüştür.Buna göre, her ne kadar Mahkemece davacının yaptığı başvuruya istinaden ....sayılı dosyasından yürütülen yargılamanın iadesine karar verilmiş ise de, ortada yukarıda sayılan yargılamanın iadesi sebeplerinden hiç birisinin mevcut olmadığı, buna rağmen, mahkemece yargılamanın iadesi isteminin kabul edildiği,.... karar sayılı ilamının davacının yüzüne karşı tefhim edilip../...-3- yasal süresi içinde, davacı tarafından temyiz edilmeyerek, usulüne uygun olarak kesinleştiği gözetilip, davacının yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmesi yerine, kabulüne karar verilmesi, isabetsiz olmuştur. Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.