Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 891 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 22817 - Esas Yıl 2012





... adlarına Av. ... Davacı, 16.10.2000-15.2.2007 tarihleri arasında davalı ... nezdinde katip olarak çalıştığını, sigortasının yapılmadığını, işe alınma işleminin davalı ... tarafından yapıldığını; ücretinin ise.... Vakfı'ndan....sosyal yardım veya ....Derneği tarafından hak ediş şeklinde ödendiğini ileri sürerek; diğer dava....a bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, çalışmanın hizmet akdine dayanmadığını, davacıya zaman zaman vakıftan ödemeler yapıldığını, yine .... tarafından davacının sosyal riski azaltma projesi kapsamında 3 ay çalıştırıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, davacının 1.1.2002-25.1.2007 tarihleri arasında 1735 gün Bakanlığa bağlı ... nezdinde çalıştığının tespitine, davanın bu şekilde kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hüküm davalı..... vekili ile davalı ... Bakanlığına izafeten ... vekili tarafından temyiz edilmiş olup Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor ile dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:Dava, 5510 sayılı Yasa geçici m.7 uyarınca uygulama alanı bulan; 506 sayılı Yasa m.79/10 uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır.506 sayılı Kanun m.2'de hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar sigortalı sayılmışlardır. Hizmet akdi, iş görme, bağımlılık ve ücret unsurlarından oluşur. Burada söz konusu olan iş, ekonomik bakımdan iş olarak değerlendirilebilen her türlü çalışmayı ifade etmektedir. Dosya kapsamından davacının... parasal yardım alması, ayrıca bir kısım ücretinin de ... Geliştirme Derneği tarafından ödenmesi./...-2- karşılığında davalı kamu kurumunda çalıştığı, yaptığı çalışmaların iş görme ve bağımlılık unsurlarını içerdiği, zira davacının bu kamu kurumunda iş gördüğü ve bunu söz konusu kamu kurumundan aldığı talimatlar doğrultusunda (bağımlılık ilişkisi içerisinde) gerçekleştirdiği,... yapmış olduğu “yardım”, ...e Derneği’nin de yapmış olduğu ödeme karşılığında davacıyı adı geçen kamu kurumunda çalışmaya sevk ettiği görülmektedir. 3294 sayılı... Kanunu m.1 uyarınca; vakfın anılan yardımı, sosyal amaçlı ve karşılıksız olması gerekirken somut olayda, bu ödeme karşılığında yapılan bir hizmet söz konusudur. Bu nedenle ödemenin sosyal yardım niteliği ortadan kalkmakta; davacının çalışmalarının karşılığını, yani, ücreti oluşturmaktadır.Somut olayda; görülen, çok taraflı hukuki ilişkinin, 4857 sayılı İş Kanunu m.7’de düzenlenen “geçici iş ilişkisi” niteliğinde değerlendirilmesi gerekir. Çünkü davacı işçiyi, daval.... işe almakta “sosyal yardım” adı altında ücret ödemekte, bu ödemeler bir dönem.... tarafından yapılmakta, fakat davacı diğer davalı kamu kurumunda iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak devretmektedir. Bu tür ilişkilerin üç kişinin yani işçi, onun iş akdiyle bağlı olduğu işveren ve bu işverenle geçici işçi sağlama sözleşmesi yapan diğer (geçici) işverenin iradeleriyle oluşan üçlü bir ilişkiye dayandığı; bu ilişkiye dayanılarak işçinin yapmakta olduğu işe benzer işlerde çalıştırılması koşuluyla başka bir işverene iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak devredildiği görülmektedir. Bu anlamda gerçek işverenler....i dir. Kamu kurumu ise geçici işverendirler. Anılan düzenlemede yer alan, “…Geçici iş ilişkisi altı ayı geçmemek üzere yazılı olarak yapılır, gerektiğinde en fazla iki defa yenilenebilir…” hükmü ile aynı maddede yer alan geçici iş ilişkisinin kurulabilmesi için, işçinin "devir sırasında yazılı rızasını alma” koşullarının bulunmamasının .... Geliştirme Derneği ile sigortalı arasında devam eden varsayımsal (farazi) bağımlılık sebebiyle sigortalılık haklarını etkilemeyeceği düşünülerek, davacının iş görme edimini başkasına sunmasının, bağımlılık ilişkisine zarar verebilecek yoğunluğa ulaşıp ulaşmadığı incelenmeli ve farazi bağımlılık ilişkisinin varlığını koruduğu sürece davacının .....a ve .... Derneği’ne bağlı sigortalılığının sürdüğü kabul edilmelidir.Geçici iş ilişkisinin bulunduğu hizmet tespiti davalarında husumetin kimlere yöneltileceği sorununa gelince; asıl işveren ....Geliştirme Derneği ile, birlikte geçici işveren olan, ilgili kamu kurumuna, husumetin yöneltilmesi gereklidir. Ancak sözü edilen kamu kurumundan, Kaymakamlık anlaşılmamalıdır. Zira, A... m.123/3'e göre, kamu tüzel kişilikleri ancak kanun yada kanunun verdiği yetkiye dayanılarak kurulurlar. Bakanlıklar, Devlet kamu tüzel kişiliğinin bir davada taraf ehliyetine sahip organlarıdırlar. Bunun dışında bazı genel müdürlüklerin, il özel idarelerinin, köylerin, belediyelerin ve kamu iktisadi../...-3- teşebbüsler ile bunlara bağlı müesseselerin de tüzel kişilikleri vardır. Somut olayda ise Kaymakamlık makamının tüzel kişiliği bulunmadığından, bu yönüyle husumetin sadece diğer davalı ... Bakanlığına ait olduğu unutulmamalıdır.Bu yasal gerekliliğe uyulmadan kaymakamlığa karşı dava açılması halinde; mahkeme kararında olduğu gibi davanın husumet yönünden reddine karar verilemez. Zira davacının amacı, ....) dava etmektir. Davasını yanlış kuruma yöneltmiş olmakla, hasımda değil, temsilcide hata etmiş olmaktadır. Bu durumda, Mahkemece resen temsilcide hataya ilişkin yanlışlığın düzeltilerek davaya ...'na karşı devam edilmesi gereklidir.Açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde; temsilcide hata sonucu tüzel kişiliği bulunmayan Aksu Kaymakamlığına husumet yöneltilerek açılan bu davada Mahkemece yapılacak iş; ilgili asıl işverenler .... Hizmetlerini Geliştirme Derneği’ne husumet yöneltilmesinin sağlanması; her iki işverene dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek bu davalıların cevaplarının alınması, göstereceği delillerinin toplanması ile davacı tarafından hükmün temyiz edilmemiş olması da nazara alınarak davalılar lehine oluşan usuli kazanılmış hak durumu da gözetilmek suretiyle bir karar vermek olmalıdır.Bu nedenle usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan, yazılı biçimde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davalı.... vekilinin ve davalı ... Bakanlığına izafeten ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Davalıların temyiz taleplerinin ise kabulü ile temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.