Mahkemesi :İş MahkemesiDava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10 ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleridir. Anılan Kanunlarda ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur.Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.506 sayılı Yasanın 4. maddesi ile “işveren; ...sigortalıları çalıştıran ... kişiler...” olarak tanımlanmış olup, hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ili??kisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmada, kısacası, davanın sübutu ve verilen kararın infazı açısından, işverenin kim olduğunun bilinmesinde yasal zorunluluk vardır.Mahkemece kabulüne karar verilen 10.05.2004-18.09.2005 dönemi bakımından, Kurum kayıtlarındaki 1220285 sicil sayılı işyeri bildirgesinin işverenler ... ve ortağı tarafından verilmiş olması nedeniyle, vergi kayıtları ile tüm belgeler ilgili yerlerden celbedilmeli, davalı ...'in ortağı tespit edilmeli, dava konusu dönemde gerçek işveren veya işverenler saptanarak, usulüne uygun husumet yöneltilmesi ile davaya katılımı sağlanarak, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik araştırma sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.