Dava, B... Devlet Hastanesinde tedavi görmekte iken aniden komaya giren davacı için yapılan sağlık harcamalarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra İşin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. I- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. II- Olay tarihinde yürürlükte bulunan 1479 sayılı Kanun'un "Sağlık sigortasının kapsamı" başlıklı ek 11. maddesinde, zorunlu sigortalı olanların sağlık sigortasından yararlanacağı; "Sağlık yardımının kapsamı"nı belirleyen ek 13. maddesinde, sağlık yardımları, hastanın; a) Hekime muayene ettirilmesi, hekimin göstereceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik ve laboratuar tetkiklerinin yaptırılması ve tedavisinin sağlanması, b) Teşhis ve tedavi için gerekirse sağlık müessesesine yatırılması, c) Tedavi süresince gerekli ilaç ve iyileştirme vasıtalarının sağlanması hallerini kapsayacağı; "Sağlık hizmetleri giderlerinin karşılanması" başlıklı ek 17. maddesinde ise, sağlık hizmetlerinin gerektirdiği giderlerin Sağlık Bakanlığımın yataklı tedavi kurumları için belirlediği fiyat tarifesini geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır. 03.08.2005 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bağ-Kur Sağlık Sigortası Yardımları Yönetmeliği'nin "Acil durumlarda tedavi"yi düzenleyen 7. maddesi; vakıanın aciliyet durumu belgelenmek koşuluyla tedavi giderlerinin resmi tarife dikkate alınarak ödeneceğini öngörmektedir. Davalı Bağ-Kur savunmasında; Kurumun sözleşme yaptığı hastanelerden başka bir sağlık tesisinde yapılan masrafların ödenebilmesi için hastalığın acil olduğuna dair rapor alınması ve bu raporun Bağ-Kur İdaresi tarafından kabul edilmesi gerektiğini, olayda Bağ-Kur Sağlık Sigortası Yardımları Yönetmeliği'nin 7. maddesinde öngörülen koşulların oluşmadığını belirtmiştir. Anılan Yönetmeliğin 7. maddesi Bağ-Kur Yasası'nın geçici 17. maddesine aykırı düşmektedir. Zira 17. madde aynen "Sağlık hizmetlerinin gerektirdiği giderler ek 11. maddede sayılan kuruluşların yataklı tedavi kurumlarında yapılacak muayene, tedavi, tahlil, müdahale, ameliyat tedavilerine ait fiyat tarifeleri esas alınarak Kurum tarafından ilgili kuruluşlara ödenir. Ancak, diğer sağlık kuruluşlarında yapılan tedavilerde, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'nın, resmi sağlık kuruluşları için tespit ettiği ücret tarifeleri esas alınır" hükmüne yer verildiği görülmektedir. Yasa maddesinde açıkça acil olsun olmasın diğer sağlık kuruluşlarında yapılan tedavi ve sair masrafların Kurum tarafından ödeneceği öngörülmektedir. Bu durumda, sağlık sigortasından yararlanma bakımından yasal olarak daha geniş haklar verilmekte iken, yönetmelikle bu hakların daraltılması yönüne gidilmesi hukuka ve kanuna aykırıdır. Başka bir deyişle, yönetmelikteki hüküm ile yasadaki hüküm çelişkili ise, mevzuat hiyerarşisi bakımından yasa maddesi uygulama önceliğine sahiptir. Bilindiği gibi, Bağ-Kur, sağlık hizmetini 1479 sayılı Kanun'un ek 11. maddesi uyarınca, Sağlık Bakanlığı, mahalli idareler, üniversiteler, kamu iktisadi teşebbüslerine ait sağlık tesisleri ile gerçek ve tüzel kişilerden satın almak suretiyle yürütür. Buna ilişkin usul ve esaslar Kurumca belirlenir. Sağlık hizmetinin hangi sağlık kuruluşlarından satın alınacağının tespitine Bakanlar Kurulu yetkilidir. Olayda, davacının, Trombositopeniek purpura tanısıyla B... Devlet Hastanesinde tedavi görmekteyken, Plazmaferez uygulaması sırasında bilinci kapanarak komaya giren hasta acilen İ... H...'ye kaldırılmıştır. Daha sonra mekanik ventilasyonla kontrol altında tutularak, iki kez CVVHDF uygulanan hasta, ateşinin yükselmesi nedeniyle antibiyotik tedavisine alınmış ve 14.12.2005 tarihinde İ... Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kaldırılmış ve burada 49 gün daha tedavi görmüştür. Mahkemece hükme dayanak alınan bilirkişi raporu yetersizdir. B... Devlet Hastanesinde tedavi görmekte iken komaya giren davacıya, B... Devlet Hastanesindeki koşulların, tedavide yetersiz görülmesi nedeniyle mi, yoksa davacının yakınlarının isteği ile mi İ... H... Hastanesine sevk edildiği araştırılmalı, tedavi gördüğü devlet hastanesindeki koşulların yetersiz olması nedeniyle sevkedilmiş olduğunun belirlenmesi halinde insan yaşamının kutsallığı ve tıbbi zorunluluk nedeniyle sevkedilmiş olduğu dikkate alınarak isteğin tümüyle kabulüne karar verilmelidir. B... Devlet Hastanesindeki koşulların tedavi için uygun olması ve hasta yakınlarının isteği ile sevkedilmiş olması halinde ise, tıp doktorundan veya devlet hastanesinden, özel hastanede uygulanan tedavinin Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'nın resmi sağlık kuruluşları için uygulamış olduğu ücret tarifesi ile karşılaştırılarak tespit edilecek miktarın hüküm altına alınması gerekir. Mahkemece, açıklanan ilkeler doğrultusunda gereken araştırma ve inceleme yapılmaksızın yazılı düşüncelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı oiup, bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 04.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.