Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 817 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 22969 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Ankara İş MahkemesiTarihi :17.09.2015Dava, hak sahibi konumunda yer alan davacıya bağlanan ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince kesilmesi yönündeki davalı SGK Başkanlığı işleminin iptali ile aylığın, kesilme tarihi itibarıyla yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamda belirtildiği üzere davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı K...avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Hakkında verilen boşanma kararı 08.01.2014 tarihinde kesinleşen davalıya, yaşamını yitiren ve 506 sayılı Kanunun hükümlerine göre hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm (yetim) aylığının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca 01.02.2014 tarihinde kesilerek, 01.02.2014-25.09.2014 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuku işlemi tesis edildiği anlaşılmaktadır.Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin 2. fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.Burada, eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun/durumunun tanımlanması, hukuki sınır ve çerçevesinin çizilip ortaya konulması önem arz etmektedir. Taraflar arasında hangi hukuki sebep ve maddi vakıaya dayanmış olursa olsun sona ermiş evlilik birliğinin hak ve yükümlülüklerinin sürdürüldüğü beraberlikler veya kesinleşmiş yargı kararına bağlı olarak gerçekleşmiş boşanmanın var olan/olası sonuçlarını ortadan kaldırıcı/giderici nitelikteki birliktelikler madde kapsamında değerlendirilmeli, ortak çocuk/çocuklar yönünden, boşanma kararın bağlanan veya bağlanmayan kişisel ilişkilerin yürütülmesini sağlamaya yönelik olarak, eşlerin belirli aralıklarda ve günlerde zorunlu şekilde bir araya gelmeleri./.. durumunda ise kanun koyucunun bu türden ilişkinin varlığının gelir/aylık bağlanmaması veya kesilmesi nedeni olarak öngörmediği kabul edilmeli, boşanılan eşle kurulan/yürütülen ilişkinin, eylemli olarak birlikte yaşama kavramı kapsamında yer alıp almadığı dikkatlice irdelenerek saptama yapılmalıdır. Somut olayda; davalı ve eşinin 08.01.2014 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma ilamında davalı ve eşinin adreslerinin aynı yer 124.Sk. No:4 Mamak/Ankara sayılı yer olduğu, boşanma kapsamında davalı için herhangi bir maddi/nafaka talebi bulunmadığı; 16.06.2014 tarihli sosyal güvenlik denetmeninin hazırlamış olduğu rapora göre davacının ilamda yazılı adresine gidildiğinde konutta boşanılan eşin de bulunduğu ve annesinin imzalı beyanda bulunmasına engel olduğu zira annenin davacı ile eşinin aynı evde birlikte yaşadıklarına ilişkin beyanda bulunduğuna yönelik tutanak tanzim edildiği; davacının ikametinin su aboneliğinin boşanılan eş adına düzenlendiği; davacı ve eşinin Mart 2014 tarihinde gerçekleşen seçim haricinde tüm seçimlerde yukarıda anılan No:4 Mamak sayılı adreste aynı sandık/sıra noda kayıtlı olduklarını gösterir seçmen bilgi kayıtları karşısında, mahkemece davanın kabulune karar verilmiş ise de dosya arasında bulunan bilgi ve belgeler mahkemenin gerekçesi ile örtüşmemektedir.Mahkemece yapılacak iş; öncelikle Kurum tarafından tanzim olunan denetim raporunun aksi ispat oluncaya değin geçerli belgelerden olduğu gözetilmek suretiyle, davacı ve eşinin ayrı ayrı Adres Bilgileri Geri İzleme Raporu, Nüfus Müdürlüğünden alınarak davacı ve eşinin kayıtlı adresleri dava konusu dönem yönünden irdelenmeli ve davacı ile eşinin kayıtlı adresleri yönünden ayrı ayrı bu kez geniş kapsamlı, titizlikle ve gerekirse bilgi edinilen şahısların isim yada sıfatları da tutanağa eklenmek suretiyle yeniden Kolluk araştırması yapılmalı, beyan edilen adreslerde fiilen oturup oturmadıkları , birlikte yaşayıp yaşamadıkları araştırılmalı; dava konusu dönem içerisinde görev yapan mahalle muhtar ve azalarının kanaat edinmeye yetecek sayıda tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, çelişki oluşursa giderilmeye çalışılmalı; medula sisteminde davacı ve eşinin kayıtları araştırılmalı, böylece “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davalı K...vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.