Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 817 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15456 - Esas Yıl 2011





....Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, tüm taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davacı, davalı şirkete ait otelde 2006 yılının 10. ayından, 2009 yılının 5. ayına kadar teknik servis müdürü olarak 2.250,00 TL ücretle kesintisiz çalıştığının ve eksik bildirilen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, tefhim olunan kısa kararda, davacının hizmet tespitine ilişkin talebi yönünden herhangi bir hüküm kurulmaksızın, sadece aldığı ücretler belirtilmiş iken, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, hizmet tespitine ilişkin talebi de hüküm altına alınarak, 10.10.2006-19.05.2009 tarihleri arasında davalı işyerinde kesintisiz çalıştığının, 10.03.2007-03.05.2007 tarihleri arasında 62 günlük hizmet süresinin bildirilmediğinin tespitine karar verilmek suretiyle, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde "Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir", hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir.Tarafların yüzüne karşı tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğundan, Yargıtay İçtihadı Büyük Genel Kurulu'nun 10.04.1992 gün ve ...... gereğince salt bu husus bozma nedenidir.Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan çelişkili şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair yönleri incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır../..-2-SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalı şirkete iadesine, 24.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.