Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8020 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22285 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Ankara 5. İş MahkemesiTarihi : 30.09.2013No : 2013/1063-2013/1262 Davacı, Hollanda ülkesinde çalışmaya başladığı 14.10.1987 tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak tespitini istemiştir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Türkiye Cumhuriyeti ile Hollanda Devleti arasındaki Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 29’uncu maddesi hükmü gereğince, Hollanda ülkesinde çalışmağa başlanılan 14.10.1987 tarihinin, Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak tespiti istemine ilişkin olan davada; Mahkemece, istem gibi davanın kabulüne karar verilmiştir.Anılan sözleşmenin 29’uncu maddesine uygun şekilde, yurtdışı çalışmalarını gösterir tercümeli Hollanda sigorta mercii hizmet cetveli celbedilmeksizin, talep tarihinde, davacının Türk vatandaşı olup olmadığı ve borçlanma bedelinin ödenip ödenmediği araştırılmaksızın, sigorta başlangıcına ilişkin mahkeme kabulü, eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.Her ne kadar, T.C Deventer Başkonsolosluğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ataşeliği yazısıyla; davacının, 14.10.1987 – 23.02.2010 tarihleri arası dönemde Hollanda da çalıştığı işyerleri ve dönemi gösterilmiş ise de, anılan belgenin, davacının Ataşeliğe ibraz ettiği belgeler üzerine düzenlenmiş olması, Hollanda sigorta Merciine ait bulunmaması ve Hollanda yaşlılık sigorta rejimi bilgilerini içermemesi karşısında hükme esas alınamaz. Yine, davacının nüfus kaydının düşünceler kısmında 403 sayılı Yasanın 22. maddesine istinaden, Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü'nün 30.03.1998günlü kararı ile aynı zamanda Hollanda vatandaşı olduğu belirtildiği, mahkemece, talep döneminde davacının, Türk Vatandaşı olup olmadığının araştırılmadığı, davacının, Kurum tarafından tahakkuk ettirilen borçlanma bedelini ödeyip ödemediğinin, Kurumdan tespit edilmediği görülmüştür.Türkiye Cumhuriyeti ile Hollanda arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin, konuya ilişkin 29’uncu maddesi hükmü, Malullük, Yaşlılık ve Ölüm sigortaları hakkındaki Türk mevzuatının uygulanmasında, sigortalı, Türkiye’de yaşlılık sigortasına tabi işe girmeden önce, Hollanda’da bir yaşlılık sigortasına tabi olmuşsa, bahis konusu Hollanda rejimine tabi olduğu ilk günün, Türk mevzuatına göre yaşlılık sigortasına tabi işe ilk defa girdiği gün olarak kabul edileceğini öngörmüştür. Uyuşmazlık tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 17.04.2008 tarihli 5754 sayılı Yasanın 79’uncu maddesiyle değişik 3201 sayılı Yasının 3’üncü maddesi “Bu Kanunun 1 inci maddesinde belirtilenler ile yurt dışında çalışmakta iken veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak sahipleri sigortalının Türkiye’de hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması yoksa Sosyal Güvenlik Kurumuna, Türkiye’de çalışması varsa en son tabi olduğu sosyal güvenlik kuruluşuna müracaat etmek suretiyle bu Kanunla getirilen haklardan yararlanırlar. Şu halde, yapılması gereken iş; yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, öncelikle, davacıya ait Hollanda yaşlılık sigorta rejimine tabi sigortalılık sürelerini gösterir Hollanda Sigorta Mercii hizmet cetvelleri gibi ilgili kayıt ve belgeler davalı Kurum’dan usulünce celbedilip, gerekirse, tercümesi de yaptırılarak, Hollanda yaşlılık sigortası rejimine ilk tâbi olunan tarih usulünce belirlenmeli, talep döneminde, davacının Türk vatandaşı olup olmadığı yöntemince araştırılmalı, davacının Kurum tarafından tahakkuk ettirilen borçlanma bedelini ödeyip ödemediği Kurumdan sorulmalı, borçlanma bedelinin ödenmediğinin anlaşılması halinde, davacı tarafa yöntemine uygun şekilde verilecek mehille, Hollanda yaşlılık sigorta rejimine ilk tabi olunan tarihi de içerecek şekilde, 3201 sayılı Yasa kapsamındaki yurt dışı borçlanmasının , usulünce yapılması sağlanmalı ve böylece, sigorta başlangıcına dair istem hakkında bir hüküm verilmelidir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.