Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamda belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davacı, davalı şirket nezdinde iş kazası geçirilen 01.12.2008-01.03.2009 tarihleri arası hariç olmak üzere 25.06.2004 ila 04.06.2011 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitini istemiş; Mahkemece ispat olunamayan davanın reddine dair hüküm tesis edilmiştir.Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.Dosyaya sunulan belgeler tetkik edildiğinde, davalı işveren ...'ne ait üç farklı işyeri kaydı ve dosyanın bulunduğu; 1071917.35 sicil sayılı işyerinin Seyhan Mh. Sayılı adresinde kaim olup 01.02.1996 tarihinde kanun kapsamına alındığı halen faal olduğu; ....sicil sayılı işyerinin .... adresinde kaim olup 01.01.1989 tarihinde kanun kapsamına alındığı halen faal olduğu; ... sicil sayılı işyerinin de ....sayılı adresinde bulunup 31.07.2009 tarihinde kanun kapsamına alınarak 02.08.2009 tarihinde de kanun kapsamından çıkarıldığı; davacının, davalı işverene ait her üç şirket nezdinde de giriş-çıkışlı bildirimlerinin bulunduğu hizmet cetvelinden ve şahsi dosyadan anlaşılmakta olup inceleme konusu davada dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görülmemektedir.Yapılacak iş; öncelikle davacı duruşmaya çağrılıp isticvap edilmeli, yukarıda özetlenen hangi sicil numaralı işveren şirket nezdinde hangi sürelerde çalıştığı, Kuruma yapılan bildirimlere konu olduğu gibi davalı işverene ait her üç işyerinde de fiilen çalışıp çalışmadığı sorulup çalışma iddiası evvela somutlaştırılmalı yine davacının sicil dosyasında sunulan hangi dönemlere ilişkin oldukları hususunda kesin bilgi vermedikleri gibi, davacının talep ettiği dava konusu hizmet süresinin tümünü de kapsamadığı anlaşılan 20.04.2005, 30.09.2006 ve 20.04.2005 tarihli ibraneme ve istifa dilekçeleri davacıya sorulup içerik ve imza yönünden beyanı alınarak açıklığa kavuşturulmalı; ardından tarafları bilir ve davacının iddia ettiği çalışmalarının hangi tarihleri kapsadığı, hangi yıl başladığı, hangi sicil nolu işyerinde ifa edildiği hususlarında bilgi sahibi olabilecek, dava konusu dönemde ve özellikle aynı sicil sayılı işyerinde davalı işverenin bordrolarında kayıtlı tespiti mümkün diğer kişiler ile, davacının özellikle alınacak beyanına göre ilgili sicil sayılı işyeri ile aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş, kanaat edinmeye elverişli sayıda olanlar re'sen tespit edilerek beyanlarına başvurulmalı, sonradan dinlenen tanık beyanları ile önce dinlenen tanık beyanları arasında çelişki oluşması halinde bu çelişki giderilmeye çalışılmalı; sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu ile davacının yapılan kesintili bildirimleri nazara alınarak yapılan işin niteliğine göre, davacının sürekli çalışıp çalışmadığı, haftanın hangi günleri, kaç saat çalıştığı araştırılarak dava konusu çalışmanın kısmi çalışma kapsamında olup olmadığı gereğince irdelenmeli, bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.