Mahkemesi :İş MahkemesiDava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan, mülga 506 sayılı Kanunun 79/10 hükmü uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır. 506 sayılı Kanunun 4. maddesinde “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin hangi işverenler tarafından düzenlenmiş olduğu tespit edilip, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasanın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir. Husumet konusu kamu düzeni ile ilgili olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 116. (mülga HUMK 187.) maddesinde yer alan ilk itirazdan olmadığından davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur. Eldeki dosyada, davacı, davalı işyerinde şöfor olarak 25.11.1998-31.01.2011 tarihleri arasında çalıştığını, 25.11.1998-05.01.2005 tarihleri arası davalı Kuruma bildirminin yapılmadığını hizmetinin tespitini talep ettiği, Mahkemece, tespite karar verilen tarihlerden sonra 7.5.2009 tarihinde faaliyete başlayan davalı.... şirketi yönünden karar verildiği, husumetin gerçek hasma yönetilmediği anlaşılmaktadır. Taşıma irsaliyelerinden davacının tespite konu 25.11.1998-5.1.2005 tarihlerde ilk önce .... adlı şahıs şirketinde çalıştığı, 5.1.2005-31.01.2011 tarihleri arası dava dışı (.... sicil numaralı ... şirketinden bildirim yapıldığı, primlerin tam zamanlı yatırıldığı, dava dışı.... Şirketinin vergi kaydından 29.12.2003 tarihinde faaliyete başladığı, davalı kurum kaydından 24.9.2004 tarihinde kapsama alındığı, davalı olarak gösterilen şirketin 13.5.2009 tarihinde ticaret sicil kaydının yapıldığı, davalı gösterilen şirketin tespite kararı verilen tarihte faaliyette olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece; talep edilen çalışma dönemindeki gerçek işverenler belirlenmeli, işverenlerin sorumluluğu ve süresi ayrıştırılmalı, HMK. 124. maddesi dikkate alınmak suretiyle davacıya, taşıma irsaliyelerinde görünen... ve ... karşı husumet yöneltmesi için mehil verilmeli, husumet yöneltildiğinde, gösterecekleri bütün deliller toplandıktan sonra, yapılacak değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair hususlar incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.