Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 745 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 16457 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davacı ...’ın, yargılama devam ederken 05.02.2016 tarihinde vefat etmesi nedeniyle taraf ehliyet yokluğundan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde MK 27/1. maddesi gereğince ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Ölü kişi adına hüküm kurulamaz. Yalnız öleni ilgilendiren yani mirasçılara geçmeyen haklara ilişkin davalar tarafın ölümü ile konusuz kalır. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara, ölen tarafın mirasçıları tarafından veya ölen tarafın mirasçılarına karşı devam edilir. Borçlar Kanunu'nun 397. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 513.) maddesi hükmüne göre; aksi sözleşmeden ve işin mahiyetinden anlaşılmadıkça vekil edenin ölümü ile vekalet ilişkisi son bulur. Somut olayda; ölü kişinin ve vekilinin karar başlığında yer alması, ölü kişi adına hüküm kurulmuş olması hatalıdır. Her ne kadar nüfus müdürlüğünce, davacı mirasçıları hakkında bilgi verilememiş ve davacı vekilince bu hususta herhangi bir beyanda bulunulmamış ise de, mahkemece, davacının mirasçılarının tespiti açısından ayrıntılı araştırma yapılıp (yerleşim yerinde zabıta marifetiyle araştırma yapılmalı, ilgili konsolosluktan bilgi sorulmalı), tespiti halinde davaya katılımları sağlanarak, sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir. Mahkemece bu yönler dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmektedir.O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.